O an, Yaşar Alptekin için sanki hayat kablolarının kısa devre yaptığı bir an gibiydi. Hayatında cenaze namazına hiç gitmemişti ve Sakıp Sabancı’yı da hiç görmemişti. Nasıl oldu bilmiyordu, “Ben bunu aklımda tutayım ve yarın öğlen namazında cenazede bulunayım” dedi. Yolda giderken aklına geldi, Ekrem isminde bir arkadaşına telefon açtı: