Ne gibi zorluklar yaşadınız yaşam hakkında “İstanbul’a geldik” dediniz, “Sıfırı gördük” dediniz. Bu zamanlarda birbirinize nasıl destek oldunuz? Biz istanbul’a gelme kararını çok kısa bir sürede aldık. Hatta gelmeseydik o dönemlerde bir balık restoranı açma projemiz vardı harıl harıl. Aslında fikren ona hazırlanıyorduk ve bir sürü ön çalışmalarını, maliyetlerini yaptık. Dükkan bulmuştuk. Onlar varken kanal d’den Fatih’e teklif gelince dedik ki biz yaşımız müsait restoranı ilerde emekli olunca da açarız. Ama İstanbul’u bir deneyelim. İlerde sonra ah niye gitmedik demeyelim dedik ve kabul ettik. 1 hafta sonra İstanbul’a geldik. Birgünde. Sabah geldik uçakla. Evi bulduk, tuttuk, kontratı imzaladık, döndük. Ondan sonra taşınma işlemlerini ayarladık falan sonra istanbula gelince de ben her zaman şeyi söylüyorum. İstanbul durursan seni ezer ama çok çalışırsan çok koşturursan alın teri ve emek harcarsan İstanbul karşılığını veriyor. O yüzden gerçekten İstanbul’a geldikten sonra çok çalıştık. Hiç durmadık. Zaten bir kere haberci olmak-haberci eşi olmak ikisi de kolay olmayan şeyler. Çünkü haberciysen eğer ne zaman nereye ve ne kadar süreyle gideceğin hiç bir zaman belli değil. Biz çok yaşadık. Mesela bizim eve hırsız girmiş eve gelmişiz kapı açılmış kurcalanmış ama Fatih’in Isparta’ya gitmesi lazım. Yapacak bir şey yok. Bunları yaşamak zorundasın. Yüzük almaya gideceksin evlenmeden önce. Aynı zamanda fatihin bir habere gitmesi gerek. Gidecek yani o haberciyse sen de haberci eşi olarak bunları ‘evet olabilir’ diye karşılaman lazım. İstanbul’a gelince biz bazen gerçekten birbirimizi görmeden çok yoğun çalıştık , koşturduk. Hala da öyle hala da durmadı. İstanbul böyle bir yer. Fakat belki yaşlarımızın, belki İstanbul’un özelliği… Nedir bilmiyorum ben İstanbul’da yaşamayı seviyorum. Bir sürü şey kattı bana. Belki bu yine İzmir’de de olacaktı bilmiyorum bu yaşlada alakalı da birşey ama istanbulda yaşamayı seviyorum açıkcası. 24 saat yaşıyor. Fotografa burada başladım, bu pazarlama yol arkadaşı dediğim işe burada başladım, rüzgar sörfüne burada yaşarken başladım. Ondan sonra koçluğa burada başladım. Hayatıma kattığım kitabı burada çıkardım. Belki bunları yine hayatımda yapacaktım ama İstanbul faktörü var. O yüzden ben İstanbul’u seviyorum.