Sarah, bu sözünü tutarak kısa bir süre sonra Haiti’ye döndü ve küçük Nika’nın hayatını değiştirdi. Nika’nın kanuni olarak himayecisi olamayan Sarah, Nika’nın annesinin izniyle onun bakım masraflarını üstlendi ve hayata bağlanması için tüm imkanlarını seferber etti. Tıbbi destek ve gösterilen ilgiyle hızlı bir şekilde toparlanan Nika, aradan geçen iki yılın ardından artık bambaşka bir görünüme sahip.
Annesi son derece ilgisiz ve eğitimsiz olan Nika’nın şansı, Sarah gibi onunla yakından ilgilenecek bir yardım meleğine sahip olması. Sarah, Nika’yı bulduğu anı şöyle anlatıyor; “Çöplüğün içinde bir evde, pirinç çuvalının üstünde yalnız başına yatıyordu. Etrafında köpekler vardı. Çok zayıf görünüyordu ve daha 11 aylıktı.”