Ziyaretlerimin nedeni esnafın derdi. Malum işimiz gazetecilik, vatandaşın derdiyle dertlenen insanlarız.
Burası elli yıl önce kurulmuş. Kurulduğu yıllarda da dağbaşı olarak kabul edilen bir yer. Ancak geçen yıllar içinde arazisi öylesine değer kazandı ki “çukurun içi” denilen yer artık altın değerinde.
Yani yüz metrekarelik dükkan için yerine göre bir ile iki milyon lira arasında satış bedeli talep ediliyor. Çuvalla para veriyorlar anlayacağınız.
Bu yüzden de “eli çantalılar” diye nitelenen müteaahhitler, emlak komisyoncuları, gayrımenkul danışmaları, siteyi başka yerlere taşıma hayali kuranlar, daha kimler kimler, bir yolunu bulup, buradan para kazanma peşinde.
Kimi dükkan sahiplerini teker teker ikna etme derdinde, kimi siteyi toptan kapma hevesinde.
Biri 75, diğeri ise 320 dönümlük bitişik arazi üzerinde bulunan sitede tam 3 bin dükkan ve atelye var. Dükkanların yaklaşık yüzde 70’i de kiracı esnaf tarafından kullanılıyor.
Yani hem dükkan sahipleri, hem dükkanları işleten kiracılar hem de usta, kalfa ve diğer yardımcı personel oto tamirciliğinden ekmek yiyor. Bir de bu insanların bakmakla yükümlü olduğu aileleri var. Anlayacağınız binlerce kişinin geçimi buraya tamir için getirilecek araçlara bağlı.
Uzun süreden beri şehir içinde kaldığı ileri sürülerek Çorlu ya da Silivri taraflarına taşınacağı söylenen sitenin “bu günlerde başı dönüyor” dersem yanlış anlamayın.
Gerçekten de hem buradaki dükkan sahipleri hem de kooperatif yöneticileri, gelip gidenlerden, telefonla arayıp “siteyi satıyor musunuz?” diye soranlardan bıkıp usanmış haldeler.
Bir defa teklif edilen çuvalla parayı duyan esnafın beyni bulanıyor, kime inanacağını şaşırıyor. Kooperatif yöneticileri ise yıllarca tekkeyi bekleyen esnafın kandırılmaması için dört koldan mücadele veriyor.
Şaka değil, Maslak’taki oto sanayi sitesinin arazisini Suudiarabistan, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu’daki para babası Arap şeyhlerine pazarlamak için kooperatif yöneticilerine teklif götüren, kapılarını aşındıran emlakçılar var.
Durum bu haldeyken benim diyeceğim şu, bu sitede yalnızca dükkan sahibi yok, kirada iş yapan binlerce esnaf ekmek parası kazanıyor. Burayı ne zenginlere peşkeş çekmek, ne de başka yere taşımak çare.
İnsan odaklı düşünüldüğünde öncelikli çözüm, yerinde dönüşüm yapılıp, site moderleştirilmeli, daha kullanışlı, içinde sosyal tesisleri, kültür merkezleri, ibadethane ve eğitim yerleri olan modern bir sanayi sitesi haline getirilmeli.
Ve şu an buranın taşınması ve satışıyla ilgili yaşanan bilgi kirliliği ve karmaşanın önüne geçmek için de, siteyle ilgili her konuda, esnafın çıkarını koruyup kollamaktan başka bir şey düşünmediklerinden emin olduğum Atatürk Oto Sanayi Sitesi Kooperatifi yöneticilerinden bilgi alınması gerekliliğine inanıyorum.
Sözün özü: “Sen doğru ol, eğri bulur belasını”
Tamirci esnafının alın terine göz dikenler, bu sözün anlamını iyi düşünsünler.