“Devlet barışcıl olmalı ”
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı’na hitaben, devlet yönetiminin güç ve yetki kullanma alanı olduğu kadar, vatandaşların rızalarını gözeterek toplumsal barışı koruma sanatı da olduğunu ifade etti.
“İstifa edin, saygınlığınız artsın”
Boğaziçi Rektörü’ne seslenen Davutoğlu, “En iyi siz bilirsiniz ki, üniversiteler mekanlardan ve bürokratik işlemlerden oluşan yapılar değildir; üniversiteler bir iklimdir. Gençlerimiz bu iklim içinde kendilerini geleceğe hazırlarlar. Bu iklimi üretken kılacak zemin ise; üniversite yönetimi, akademisyenler ve öğrenciler arasındaki psikolojik bağdır. Sizin şahsiyetinizden ve birikiminizden bağımsız olarak, bugün bu psikolojik bağ önemli ölçüde zedelenmiş görünmektedir. Sizin bu gerçeği görerek alacağınız bir görevden feragat kararı, kesinlikle bir başarısızlık ya da yenilgi olarak değil, kendinize olan saygının bir gereği olarak görülecek ve size olan saygıyı da arttıracaktır” dedi.
“Yüzlerce Gence Terörist demek yanlıştır”
Davutoğlu, Boğaziçi Üniversitesi’nde gösteriye katılan yüzlerce gencin hepsinin terörist olarak nitelendirilmesinin vicdanen kabul edilemez olduğunu belirtti. “Terörist” ifadesinin böylesine fütursuzca geniş kitleler için kullanılması gerçek teröristlere yarar sağlar.” Davutoğlu Gezi olayları ile ilgili ise,“Hepimize öğrettiği gerçek; yakın temas ve empatiyle çözülebilecek toplumsal taleplerin tırmandırılması, en çok da bu sorunları gerilime dönüştürmek isteyen art niyetli marjinal güçlere yarar. Bugün sizden beklenen her kesimden insanların bulunduğu geniş insan ve akademisyen kitlesini topluca terörist ilan etmek değil, önce onlarla konuşarak, onları dinleyerek ve empati yaparak bu sorunun gerilim haline dönüşmesini engellemek” olduğunu söyledi.
“İçişleri Bakanı’nın işi adaleti Sağlamak değil”
Davutoğlu, İçişleri Bakanı’nın Boğaziçi tavrını değerlendirdi. “Bulunduğunuz makam kamu düzenini özgürlük/güvenlik dengesi içinde korumayı gerektirir. Suçlamak ve cezalandırmak sizin değil, bağımsız yargının işidir. Kendinizi kimin suçlu kimin suçsuz olduğu konusunda hüküm verme ve cezalandırma konusunda tek ve son yetkili gibi gösterecek açıklamalardan kaçının. Aynı toplum mayasının unsurları olan öğrencilerimizle fedakarca çalışan emniyet birimlerimizin karşı karşıya gelmesi daha önceki dönemlerde toplumsal huzur ortamına büyük zarar vermiştir, buna asla izin vermeyin” söyleminde bulundu.
"Kendi aranızda kutuplaşmayın"
Davutoğlu öğrencilere çağrıda bulundu. “Değerli gençler, sizin okuduğunuz sıralardan ve kampüslerden ben de geçtim. Hem de son yüz yıllık tarihimizin en gerilimli ortamının yaşandığı 70’li yılların sonlarında ve 80’li yılların başlarında, gençlik hareketlerinin içinde ve önünde. Benzer hisleri gençliğinde yaşamış biri olarak heyecanınızı anlıyor ve demokratik tepki hakkınızı sonuna kadar savunuyorum. Ancak ne olursa olsun bu heyecanınızı şiddet ve toplumsal gerginliğe dönüştürerek istismar edebileceklere izin vermeyin. Kendi aranızda kutuplaşmayın ve haklılığınızın toplumsal meşruiyetini sarsacak şekilde toplumun ortak manevi değerlerine saygısızlık yapanları aranızda barındırmayın” dedi.
Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bu ülkenin geleceği sizindir. Bu geleceği karartmak isteyen her girişime karşı üslubunuz barışçıl, yöntemleriniz demokratik, tepkileriniz yasal olmalıdır. Bu sürecin toplumsal barışı, huzuru ve güveni bozmayacak şekilde seyretmesi konusunda hepimize görevler düşmektedir. Gün, öfke değil basiret, gerginlik değil diyalog, şiddet değil karşılıklı sevgi ve saygı günüdür”