“TAHTAKALE HALKI KİMSEDEN BİR LÜTUF İSTEMİYOR HAKKI OLANI İSTİYOR”
Tahtakale Mahallesi Gönüllüleri adına basın açıklamasını okuyan Genel Sekreter Metin Dal, 40 yıldır mahallelerine imar planının çıkmadığını ifade ederek, mahallelerini çevreleyen Ispartakule, Bahçeşehir, Kayaşehir, Başakşehir gibi merkezlere 4 ay içinde imar planı hazırlandığına dikkat çekti. Mahalledeki tüm binaların deprem öncesi yapılar olduğunu hatırlatan Dal, “İnce inşaat demiri ve deniz kumu ile yapılmış bu dayanıksız yapılarda yaşamak zorunda Tahtakale halkı. Çünkü tam 40 yıldır imar yok. Tahtakale, devlet arazisi üzerine kurulmuş bir gecekondu mahallesi değil. Bu mahallenin büyük bir kısmı şahısların müstakil arsaları ve binalarından oluşuyor. Tahtakale halkı kimseden bir lütuf istemiyor, hakkı olanı istiyor. İmar planımız onaylansın, eski yapılarımızı yıkıp yenileyelim, arsalarımıza imar planına uygun sağlıklı konutlar yapalım istiyoruz.” dedi.
Vatandaşlar mahallelerinin hemen yanı başında bulunan yeni yapılan siteleri göstererek kendilerine imar izni verilmemesine isyan etti
“ARTIK VAATLER DUYMAK İSTEMİYORUZ İCRAATLAR GÖRMEK İSTİYORUZ”
Tahtakale Mahallesi riskli görüldüğü için 2012 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından rezerv alan ilan edildiğini belirten Dal, “ Çevre ve Şehircilik eski bakanı Sayın Erdoğan Bayraktar mahallemizi ziyaret ederek en yakın zamanda imar meselesini çözeceğini belirtti, sonuç koca bir hiç. Yerel seçimler öncesi şimdiki Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum mahallemizi ziyaret ederek seçimden sonra ilk işimiz Tahtakale dedi, o günden bugüne 2 yıl geçti, ortada somut hiçbir adım yok. Sıkıldık, yorulduk, gerildik. Artık vaatler duymak istemiyoruz, icraatlar görmek istiyoruz.” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum 8 Haziran 2019'da Tahtakale Mahallesi'ni ziyaret etti
“BULUNDUĞUNUZ MAKAMLARIN GEREĞİNİ YAPIN”
Deprem korkusu ile yaşamak istemediklerini ifade eden Dal, “İmar planlarımızın bir an önce onaylanmasını bekliyoruz. Şimdiden sonra kaybedilecek bir tek günümüz yok. Olası bir İstanbul depreminde molozlar altında kalıp can verecek her bir yurttaşın vebali Tahtakale'yi görmezden gelen, ihmal eden makamların boynundadır. Göçük altında değil, şimdi el uzatın. İmar sorununuzu çözün, bulunduğunuz makamların gereğini yapın. Tahtakale halkı diyor ki: Bizi seçimden seçime hatırlamayın, Bizim derdimizi kendi derdiniz gibi görün. 35 bin can deprem tehdidi altındadır, bu gerçeği görün ve çözüm üretin.” dedi.
Mahalleli imar izni olmamasından dolayı tehlike arz eden binalarda oturmak zorunda kaldıklarını ifade etti
“İMAR YOKSA OY DA YOK”
Açıklamanın devamında, “ İmar sorunumuz çözülmezse bir daha önümüze seçim sandıkları getirmeyin. Çünkü tavrımız nettir, artık, boş vaatlerle oyalanmak, kandırılmak istemiyoruz. Bu aşamadan sonar ‘İmar yoksa oy da yok." diyoruz. Tahtakale sakinleri olarak bu, ilk bir araya gelişimiz ama son olmayacak. Taleplerimiz karşılık buluncaya dek bir araya gelmeye, sesimizi daha da yükseltmeye devam edeceğiz. Gerekirse buradan Ankara'ya yürüyeceğiz.” ifadelerine yer verildi.
VATANDAŞTAN KURUM’A: SÖZ DEMEK NAMUS DEMEKTİR
Çevre ve Şehircilik Bakan’ı Murat Kurum’a seslenen bir yurttaş “Tahtakale halkına söz veren Çevre ve Şehircilik Bakanı’na sesimi duyurmak istiyorum. Seçimden önce geldi ‘Söz yarından itibaren Tahtakale halkına imarı vereceğiz.’ dedi. Gidiş o gidiş. Söz demek namus demektir. Eğer ‘Seçimi kazanamazsak rezerv alanı yok.’ deseydi bu kelimeleri kullanmazdım. Tahtakale halkıyla dalga geçmeye kimsenin hakkı yok. İmarı vereceksiniz verin vermeyecekseniz ona göre Tahtakale halkı kendi başının çaresine bakacaktır.’ dedi.
“ZAMAN YOK ARTIK”
Tahtakale Mahallesi Gönüllüleri Başkanı Serdar Ünlü, “Biz bu insanların sıkıntılarını dile getirmeye çalışıyoruz. Buradan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a, Avcılar Belediye Başkanım Turan Hançerli ‘ye sesleniyoruz: Bu olayın hızlandırılması gerekiyor. Bu insanların bir seçim atlatacak zamanı yok. Bir deprem olduğunda bunun vebalini kim verecek? Zaman yok artık, tükendi. Lütfen bu insanların sesine kulak verin. ‘Göçük altında kimse var mı?’ demek yerine göçük olmadan ‘Biz sizin sesinizi duyduk da geldik.’ desinler.” dedi.
İSA KARAARSLAN / KENT YAŞAM