"Sürmeli Çukuru" nundan sonra, "Can Araz"

  Araz’ı buz bağladı
Dibi yarpız bağladı
Bir eve gonağ oldum
Atımı gız bağladı
Aras çaldı başıma
Aşka yalgız bağladı.
Aras! Aras! Han Aras
Bingölden kalkan Aras!
Al başımdan sevdamı
Hazar’da çalkan Aras!

"Can Araz" kitabı; Aras Nehrininin "Sahat Çukuru" ile "Sürmeli Çukuru" nu ikiye böldüğü, bir yüreğin ikiye bölünerek halen çırpınışını anlatır. Aras'ın solunda kalan eski Türk toprakları olan İrevan, Serderabat, Vedibasar vs kentlerindeki anıları anlatır. Babalarımın doğduğu İravan'ın Canfida Köyünü, Dede Korkut'u, Köroğlu'nun kahramanlıklarını ve hatıralarını belgelerle anlatır.

Arpaçay'ı aştı taştı
Sel Sara'mı aldı gaştı
Sara gözel kalem kaştı
Apardı seller Sara'mı
Bir ala gözlü balamı
Hikayesini ve şiirini anlatır.

Aras, sadece bir akarsu, Aras, sadece bir nehir olmadığını anlatır. Aras candır, Aras kandır, Aras bir yüreği ikiye bölendir. Aras tarihi hatıraların, olup bitenlerin tek şahididir. Volga İrtiş, Yenisey , Kızılırmak benim kollarımdır. Aras şahdamarımdır, benim dövüş yollarımdır.

Bir çift göz görmüşem katrandan kara,
Karanlığı ışık saçar karanlıklara.
Bir çift göz görmüşem o gözler nedir,
Belki Aras Nehri’nden iki katredir.
O gözlerin ateşiyle yandı yüreğim,
O gözlere alevdeyim, ya çerağ deyim.
Elebil ki fırtınalı bir Hazer’em men,
Yollarına çiçek kimi söz düzerem men.
Gelişin bir toy bayramdır, gidişin ağır,
Üreğinden meni de sesle, meni de çağır.
Heyalın bir küheylam kimi çarpar özünle,
Sene meftun üreğimi apar özünle
hafızamızda yeri olan bütün şiirselleri anlatır.
Yıksın karşısından Araz barını
Derek Kür barı tek Araz barını
Araz köprüsünde goy bir tar çalım,
Sahiller dinlesin Araz barını.