İŞADAMI EMRULLAH TURANLI’DAN ÇAĞRI !

 İşadamı olarak değil, insan olarak düşündüğümde ülke olarak uçurumun kenarından döndük.  Bu milletin geleceğiyle ilgili çok önemli bir gündür. Genç Cumhuriyetimizin dönem dönem yaşadığı darbeler olmuştur, darbe teşebbüsleri de olmuştur. Ama böyle bir rezalet, böyle bir hainlik, böyle bir alçaklık Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiştir. Bu kadar kişiliksiz bu kadar alçakça bir girişim dünya tarihinde görülmedi. 15 Temmuz gösterdi ki, oturdukları koltuklarda millete zulüm edenler gün gelir kaçacak delik arar. İşte şimdi o süreç yaşanıyor. Kimi cezaevinde kimi de fare gibi ülkesini terk etti. , sonra kaçacak yer ararsınız.
‘O GECEYİ PLANLAYANLARI TARİH AFFETMEYECEK’
Televizyonu açtığınızda gördüğünüz tablo karşısında ne hissettiniz?
 Milletim ne hissettiyse ben de onu hissettim. Böyle bir gecede yüreği sızlamayan zaten bu ülkenin vatandaşı değildir. O gece çok kötüydü. Hele de insanları o üniformalar içerisinde kurşuna dizmeleri, alçakça katletmeleri. Bunları ne tarih ne de insanlık asla affetmeyecek. Bizim ülkemiz ve insanımız böyle rezil, ahlak dışı bir muameleyi hak etmiyordu. Bu defterlerin yıllar önce kapandığını düşündük. 80 milyonluk ülkemize helal olsun. Herkes samimi bir şekilde el ele verdi. O rezilleri püskürttü. O reziller gittiler ve şimdi hak ettikleri cezayı çekecekler.
“HALKIMA HİZMET ETMEK İSTİYORUM”
Askeri kışlaların taşınmasının ardından boşalan yerlerle ilgili ‘Verin onlardan birini demokrasi müzesi yapayım’ dediniz. Buralardan rant elde etmek için mi söylediniz bunu?
 İnsanların acı çektiği, şehit olduğu bir konuda hangi karakter sahibi bir işadamı kendine rant düşünebilir ki? Bakın bu konuda ben çok samimiyim ve bu çağrımı yineliyorum. Orayı, halka açık bir yaşam alanı yapmak istiyorum ve şehitlerimizi unutturmamak için bir müze. Demokrasi Müzesi’nin aslı şu;  Halkımız 15 Temmuz gecesi art niyetle tezgahlanan büyük oyunu bozdu. Eğer bana izin verilirse, bu sokaklara tank çıkaranların, helikopter çıkaranların, uçak uçuranların, o meydanlarından, o karargahlarından herhangi birinde, bir Demokrasi müzesi kurulması uygun görülürse, bu görev bana verilirse, seve seve yaparım’ dedim. Ben oraya inşaat dikmeyeceğim ki! Halk için en uygun ne ise onu gönülden yapacağım.
“NE BEN NE DE HİÇBİR ARKADAŞIM BÖYLE BİRŞEY YAPMAZ”
Maddi olarak büyük bir fedakarlıkta bulunuyorsunuz.Neden?
Hiç şüphesiz. Amaç milletin çekmiş olduğu sıkıntıların ortadan kalkması. Milletimiz oralarda gezsin yesin içsin isteriz. Sizce bu millet canını ortaya koymuşken ben varlığımı ortaya koymuşlum çok mu? Biz demokrasi müzesi yapalım insanların hizmetine sunalım. Hiç kimse, askeriyenin kullanmış olduğu arazilerin ticari amaçla kullanılmasına talep olmaz. Olmamalı. Ben hiç olmam. Hiçbir arkadaşımın da bunu yapacağına inanmam. Halkın yararına, sosyal donatı alanları olabilir. Kültür merkezleri, sinema salonları olsun.
“40 YILDIR BU YAPIDAN RAHATSIZIM”
Bu süreçte birçok işadamı FETÖ’ye finansman sağladıkları gerekçesiyle tutuklandı. Bir işadamı olarak ne düşünüyorsunuz?
İşadamı değil, her kim olursa olsun bu ve buna benzer meşru olmayan, yasa dışı faaliyetlere imza atan örgütlere üye olduysa, finansörlük yaptıysa cezasını çekmeli. Bu tiplerin var olmasından, bu tip hadiselerin çıkmasından, ya da böyle bir örgütün varlığından ben kırk yıldır rahatsızım. Hiçbir zaman görüşmedim. Hiçbir zaman tasvip etmedim.
“İŞADAMI DEVLETTEN BAŞKA KİMSEYE YARDIM ETMEYECEK”
Sizden de hiç talepleri olmadı mı bugüne kadar. Birçok işadamının kapısını çalmışlar?
Çok şükür hiç kimseyle böyle bir diyalogum olmadı. Ben bu tür hadiselere karşıyım. Ben devletin yapması gereken işlere hiç kimsenin karışmasını doğru bulmam. Ben devletime yardım ederim. Okul yurdu, yetiştirme yurdu yaptım. Ama devletime yaptım. FETÖ’ye kim destek verdiyse o düşünsün. Ben memleketimde kırk yıldır ticaret yapıyorum. Böyle bir olayı asla tasvip etmedim.
Suriye’de yaşanalar, Rusya krizi derken ardından 15 Temmuz hadisesi. Tüm bunlar yaşanırken ekonomiye baktığınızda ne görüyorsunuz?
Ekonomi her zaman bazı süreçlerden etkilenir ama aslolan krizi fırsata çevirmektir.  Bir dalgalanma yaşansa da yatırımdan vazgeçilmemeli ve işadamı her zaman risk almalı, en azından ülkesi için almalı. Bu süreçlerde hemen kriz var deyip işten adam atmak, kepenkleri indirmek kolaya kaçmak. Daha çok yatırım yapacaksın ki o kriz terse dönsün. 15 Temmuz’ta yaşanan hadisenin ne amaçla gerçekleştiğini biliyoruz. Terörün amacının ne olduğunu biliyoruz. Dünya biz anlatmadan bizi tanımaz. Dünya durup dururken içimizi bilmez. Uluslararası camiaya bunu çok iyi anlatmamız gerekir. Herkesi ülkemize davet etmeliyiz.
“17 ARALIK BİZİ UYKUDAN UYANDIRDI, ONLARI DAHA İYİ TANIDIK”
17 Aralık sürecinde siz de gözaltına alındınız, neden?
17-25 Aralık dönemi Türkiye’nin önünün açıldığı en önemli günlerden biridir. 17 Aralık dönemi olmasaydı milletimiz hala uykuda olurdu. Onların yapmış olduğu ahlaksızlıklar ortaya çıkmasaydı bugün biz hala uykudaydık. Biz kırk yıldır söylüyoruz. Bu tür örgütlerin bu memlekete bir faydası yok. Bu tarihte yaptıkları pislikler ortaya çıktıktan sonra bu örgütün herkes farkına vardı. Rezil yüzleri ortaya çıktı, millet tedbir almaya başladı. Bugüne kadar bu tür örgütlere büyük destekler verildi. Bu desteklerle elde edilen milyonlarca dolar dünya piyasalarında dönmeye başladı. Bu tür yapılar büyüdü. Bu yapılar ülkeyi batırmaya başlayınca bu devlete nüfus edince idarecilerimiz erken uyandı. Daha geç kalabilirlerdi. 17-25 Aralık uyandırdı siyasetçilerimizi. Bana göre 17-25 Aralık milletimizin ve devletimizin önünü açmıştır.
“DÜŞÜNCELERİNE UYMAYAN HERKESE KUMPAS KURDULAR”
Siz o dönem gözaltına alındınız, neden?
Memleketin arsızı uğursuzu vardır, o başka bir şey. Ama devleti bir bahaneyle ya da yolsuzluk iddiasıyla yıkmaya çalışmak başka bir şeydir.  İşte o dönem kendilerinden olmayan, kendilerine düşüncelerine uymayan herkesi hedef seçtiler, kumpas kurdular. Onlardan biri de bendim işte. Bunlar devlete kumpas kurmuş, beni seçmeleri neden şaşırtıcı olsun? O zamanki telefon dinlemeleri ile ilgili isyanım vardı. Bana neden isyan ediyorsunuz? diye sordular. O soruları hazırlayanlar bugün dünyada kendilerine ülke arıyorlar. O zamanda söyledim bugün de söylüyorum ey zalimler millete, halka zulüm etmeyin. Allah belalarını daha da verecek. Bakın kaçacak delik arıyorsunuz. Yaptıkları her şeyin, bütün pisliklerin hesabını verecekler.
“ O GECENİN SABAHI TÜM İŞADAMLARI ÜLKE İÇİN İŞİNİN BAŞINDAYDI”
Şu anda ekonomiyi nasıl buluyorsunuz? Bir kriz söz konusu mu?
 Dünyanın her tarafında ekonomi durmuş. Batak değilse de durağan. Ülkemizde de bu böyle. Ekonomi durup dururken canlanmaz. Bizim bir iki hadisemiz var. En canlı olması gereken yer Türkiye. Niye, seksen milyon insanımız, 50 milyon genç insanımız var ve yatırımcısı agresif. Darbe gecesinde, hainler tanklarla mermi attığı gecenin ertesi sabahı bütün işadamları işinin başındaydı. Böyle bir toplum dünyanın hiçbir yerinde yok. Ekonominin bu dar döneminde bütün işadamlarımız yatırım yapmak istiyor. Hepimiz kapılarda bekliyoruz. Biz siyasetçi ve bürokratlarımızdan rica ediyoruz. Önümüzü açın. Önümüzü tıkadılar, onlar bugün yargılanıyor. Zalimlerin çoğu gitti. Siz önümüzü açın. Çalışanın para kazanması için yatırımın önünün açılması, yatırımın artması lazım.
İnşaat sektörü ne durumda, insanlar yatırım yapmaktan çekiniyor mu süreçte?
Süreçte bir şey yok ki. Yatırımcı yatırımını yapacak, devlet de üzerine düşen görevi yapacak. İnşaat sektörünün 50 yılı parlak. Ülkemizde 80 milyon insanımızdan bir kısmının eve ihtiyacı var, bir kısmı evini değiştirmek, yenilemek isteyecektir. İstanbul’un büyük bir bölümünde kentsel dönüşüm var. Ekonomi ne kadar gelişirse inşaat sektörü de o kadar gelişir. Bugün sadece inşaat sektörü değil Türkiye ve dünyada ekonomik sıkıntı var. Yatırımın önü açılmadığı sürece bu aşılamaz. Devletimiz önümüzü açacak, ruhsatlarımızı verecek biz çalışmalarımıza devam edeceğiz.
İstanbul’a baktığınızda neredeyse çevre katliamı var. Her gün yükselen koca koca rezidanslarla İnşaatlarla ilgili ne düşünüyorsunuz?
İstanbul’da şimdi yapılan yapılaşma yüzde kırk ile 50’ye oturmuş. Şu andaki yapılaşma eski yıllara yapılan yapılaşmaya nazaran daha çevreci bir yapılaşma. Çünkü yeşil alana fazla alan bırakıyor. Çiçeklendirme, ağaçlandırma daha fazla oluyor. Yapılan projelerin yüzde 10’u oturum yüzde 90’nındas yeşil alan var. xeski yapılaşmalarda bu böyle değil, tam tersi. Ama bu kısa sürede düzelmez. Bu uzun bir süreç alır.
“AVM’LERİN MEMLEKETE ZARARI YOK”
Sürekli AVM’ler, rezidanslar dikiliyor ama...
AVM’lerin memlekete ne zararı var. AVM’lerde insanlar iş yapıyor, çalışıyor, insanlar rahat bir şekilde alışverişlerini yapıyor. Ben yapmadım. Ama bunun memlekete bir zararı yok. Çocuk parkı, park yapılması gereken yere, AVM’de yapılması gereken yerde yapılır. Bölgeler tespit edilir, ihtiyaç olan bölgelerde bölge parkları yapılması lazım. Bizim memleketimizde kırk yıldır otopark parası ödüyorum. Ama hiçbir belediye bir metrekare otopark yapmadı. Belediyeler istimlak alanlarını genişletecek. Otoparkı belediye bizden topladığı paralarla yer istimlak edecek ve otoparkını yapacak.
“DEVLET ÖNÜMÜZÜ AÇIYOR, BÜROKRASİ TIKIYOR”
Yatırımlar nasıl gidiyor?
Türkiye’nin koltuklarına oturanlar, zulmedenler atıldılar. Geride kalanlar demek ki zulüm etmeyecek.  Artık zulm etmeyenler memleketin önünü açsınlar. Aynı sıkıntıları yaşamayalım. İnşaat, tarım, turizm, maden ile ilgili 3 milyar dolarlık yatırım planımız var. Ama önümüzdeki engelleri aşamadığımız için adım atamıyoruz. Belediyelerden gerekli izinler alınamıyor. Siyasi irade bunun için ülkemdeki yatırımcının önünü açmalı. Bürokratik ve resmi engeller ortadan kaldırılmalıdır. Bu konuda siyasi iradeden manevi destek bekliyoruz.
Yaşanan siyasi krizler sizleri etkiliyor mu?
Tüm krizlerden işadamları etkilenir. Moral olarak etkileniyoruz. Ülkemizin içinde ve dışında yaşanan, hukukta, bürokrasi de yaşanan tüm krizler bizleri üzüyor. Üzülüyoruz diye yatırımdan geri kalmıyoruz.
“BÜROKRASİ GIRTLAĞIMIZA SARILIYOR”
Ekonomi politikalarını bir işadamı olarak nasıl buluyorsunuz?
Cumhurbaşkanımıza bakın 20 saat çalışıyor.  Tam yirmi saat hem de aralıksız. Başkanımız da aynı şekilde. Cumhurbaşkanı, başbakan bu memleketin kalkınması için gece gündüz çalışırken, işadamları yatırım yapmaya davet ederken, bazı devlet adamları nasıl önümüzü tıkar anlamıyorum. Bakanlar kurulu karar almış, Cumhurbaşkanı ve başbakan imzalamış. İki yıldır biz yatırım yapmak istediğimiz konularda ruhsatımızı alamıyoruz. Memleketin önü açılmak isteniyor. Ama bürokrasi gırtlağımıza sarılıyor, önümüzü tıkıyor. Ülkemizin siyasi liderleri işadamlarını toplasınlar, 81 ilimiz var. Buradaki işadamlarını dinleyelim. Dertleri nedir? Ticaret odamızı almasınlar karşılarına, bizleri yatırımcıları alsınlar karşılarına onlar anlatsınlar. Ülkeye neden katkıda bulanamadığımızı anlatalım. Orada yaşadığımız rezillikleri siyasilerimize anlatalım. İnanıyorum ki bir kere dinlerlerse sorunlarımızın büyük bir bölümü çözülecektir.
“DÜNYAYA KENDİMİZİ ANLATMAMIZ LAZIM”
Turizm konusunda yatırımlarınız var. Terör olayları yaşananlar turizmi etkiliyor mu?
Turizm konusunda geçtiğimiz yıl Türkiye’ye gelen turist sayısı 35 milyondu. Bu yıl 23 milyon civarında oldu. Ben Türkiye’ye 100 milyon turist geleceğine inanıyorum. Bugün sıkıntılarımız var evet doğru. Yaşanan hadiseler birbirini tetikledi. Bunların hepsi Türkiye’nin dünyadaki itibarını zedeledi. Ama asla pes etmek yok. Bunlar gerekçe olamaz, biz turizmi canlandırmak için her türlü çalışmayı yatırımı yapacağız ve dünyaya ülkemizin terör ülkesi olmadığını anlatacağız. Ben şu an da bir yığın otel yapıyorum. Bu da turizme katkı. Odalarım boş kalır aman zarar ederim diye düşünmüyorum. Acıbadem, Etiler ve Şişli’de üç otel inşaatımız olacak. Ülkemiz bir iki yıl bu sıkıntıları yaşayacak.
‘SORUNLARIMIZI DEVLET MİLLET EL ELE ÇÖZMELİYİZ’
 Eksiklerimiz, hatalarımız var. Bunun en önemli ayağı işadamlarının önünün açılmasıdır. Yatırım olmazsa hiç bir şey olmaz.  Kazandığımız paraları ülkemizin kalkınması için harcayacağız. Önümüzü açın diyeceğiz. İnsanlarımızın, gençlerimizin rahat iş bulması bol para kazanması lazım. Bunun tek yolu yatırımdır. Dünyanın hiçbir ülkesinde devlet milleti kalkındırmaz. Millet devletinin kalkınması için yatırım yapar. Ülkemiz hukuk devletidir. Dünyanın en iyi ülkesi olma yolunda ilerliyor. Devletimize ve ülkemize sonuna kadar inanmalıyız. El ele vermeliyiz.
“ HUKUK VE ADALETTEN KİMSE KOPMASIN”
Başkanlık sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’de 80 milyon insanımız nasıl yönetilmek isterse bende millettimin yanında olurum. Memleketim hangi sistemde olursa olsun ikisine de saygılıyım. Ancak hukuk devleti olsun. Hangi sistem olursa olsun. Bizim milletimizin sığınacağı başka bir liman yok. Hiçbir siyasetçimiz başka bir limana sığınamaz, Vatandaş, işadamı, halk sığınamaz. Hukuk’tan adaletten Allah bu milleti koparmasın.