Gürer: “20 yılda Deprem için konuşulduğu kadar iş üretilseydi aynı konuları konuşur olmayacaktık. "dedi

 CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 17 Ağustos 1999’da İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi’nin tamamını etkileyen ve on binlerce vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan Asrın felaketi olarak nitelendirilen Marmara depreminin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen, depremin acısının ve etkisinin halen hissedildiğine vurgu yapan Ömer Fethi Gürer, bilim insanları tarafından sıkça dile getirilmeye başlanan yeni bir depremin olabilirlik riskinin yurttaşlar arasında endişeye neden olduğunu ifade etti. 

DEPREMLERİN ARDI ARKASI KESİLMİYOR

Ömer Fethi Gürer, 1998 Adana –Ceyhan depremi ve bir yıl sonra meydana gelen Marmara Depreminin ardından ülkemizde irili ufaklı binlerce sarsıntının kaydedildiğini, son alarak İzmir, Bodrum ve çevresindeki orta şiddetli depremlerin Türkiye’nin tam bir deprem kuşağı ülkesi olduğunu yeniden hatırlattığını vurguladı. Gürer, ülkemizde harekete geçmesi halinde yıkıcı olabilen onlarca fay hattının bulunduğuna dikkat çekti. 

FELAKETLERDEN DERS ÇIKARTMIYORUZ

İstanbul ve çevresini adeta yerle bir eden Marmara depreminin ardından 18 yıl geçmesine rağmen, alınan önlemlerin yetersiz olduğunu söyleyen Ömer Fethi Gürer, deprem riskinin yüksek olduğu yerleşim bölgelerinde dahi orta ve şiddetli sayılabilecek olası depremlere karşı önlem alınmadığını ifade etti. Deprem öncesinde, deprem sırasında ve sonrasında alınması gereken önlemler ve yapılması gerekenlerle ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile kamu kurum ve kuruluşlarının alması gereken tedbirlerin bulunduğunu vurgulayan Ömer Fethi Gürer, “Binaların depreme dayanıklılığıyla ilgili kontrol ve denetimlerin yeterince yapılmadığı, vatandaşların depremlere karşı yeterince bilinçlendirilmediği bilinmektedir. Bakanlıkça alındığı söylenen tedbirler yetersiz kalmaktadır” dedi. 

Marmara bölgesinde yeni bir deprem riskinin bilim adamları tarafından sıkça ifade edildiğini, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin de zaman zaman benzer açıklamalarda bulunduğunu anlatan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Kuzey Anadolu fay hattının Bingöl’den Marmara’ya kadar uzandığı bilim adamlarınca ifade edilmektedir. Marmara depremi ile ilgili olasılık sıkça gündeme taşınmaktadır. 7.2 büyüklüğünde bir deprem olabilirliğinden söz edilmektedir. Tsunami olabilirliği de belirtilmektedir. Bu bağlamda, kamu kurumları ile okul binalarının 7 ve üzerinde meydana gelebilecek şiddetli bir deprem karşısında bu büyüklükte bir sarsıntıya dayanıklılığı konusunda endişeler bulunmaktadır” diye konuştu. 

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de yazılı soru önergeleri ve kanun teklifleri ile olası depremlere dikkat çekiyor ve alınması gereken önlemlerin takipçisi olmaya devam ediyor. Konuyla ilgili olarak değişik zaman dilimlerinde Başbakan Binali Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a soru önergeleri veren CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, böylesine önemli bir konunun TBMM gündeminden düşmemesini sağlıyor. 

CHP Milletvekili Gürer, soru önergelerinde fay hatlarındaki alışkanlıkların hangi sıklıkla izlendiği, kamu kurumlarına ait binaların depreme dayanıklı hale getirilip getirilmediği, yurttaşlara deprem konusunda bilinçlendirme yapılıp yapılmadığı, deprem toplanma alanlarının belirlenip belirlenmediği, deprem riskine karşı okul binalarının güçlendirilip güçlendirilmediği, binaların depreme karşı güvenli olup almadığının belirlenmesi için denetim ve kontrollerin hangi sıklıkla yapıldığı gibi sorulara yanıt arıyor. 

Son olarak  TBMM başkanlığına iki ayrı soru önergesi veren CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, şu soruların Başbakan Binali Yıldırım tarafından yanıtlanmasını istedi: “Marmara deprem riskini bilim insanları sıkça ifade etmektedir. Marmara Denizinde 2014 yılından 2017 yılına kadar kaç kez araştırma ve gözlem yapılmıştır? Fay boyunca çıkan akışkanlık izlenmekte midir? Bu bağlamda numune alınıp jeokimyasal analizler yapılmakta mıdır? Basınç ve hareket ölçerler bulunmakta mıdır? Bu bağlamda “Denizaltı Gözlem İstasyonu” kurulması düşünülmekte midir?     Devletin tüm kurum kuruluş ve binaları depreme dayanıklı hale getirildi mi? Okulların tamamı sorunsuz mu? Yurttaşlara depreme yönelik son beş yılda kaç bilgilendirme toplantısı yapıldı? Deprem toplanma alanları ve ilk müdahale ekipleri ile ilgili hazırlıklar yapıldı mı? Okul ve kurumlarda 2016 yılında kaç deprem eğitim programı uygulandı?