Bihlun Tamaylıgil, mesajında şunlara yer verdi:
“Onuru ile çalışarak, ekmek parasını alın teri ile kazanan işçi, emekçi kardeşlerimin, haksızlıklara, adaletsizliklere, eşitsizliklere ve her türlü sömürüye karşı direnişin günü olan, 1Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum.
Cumhuriyet, demokrasi ve adalet cellatlarının harekete geçmek için ayağa kalktığı bugün, 1 Mayıs bütün baskı ve provakasyonlara rağmen, tarihte yaşanan büyük acılar unutulmadan, meydanlarda halkımızla el ele, omuz omuza, sevgi ve coşku ile kutlanmalıdır.
Cumhuriyetin değerlerine ve kazanımlarına karşı savaş açarak, emeğin haklarını yok sayan, sendikaları itibarsızlaştırarak kuşatma altına alan, işçi ve emekçilere kölelik sistemini dayatanlara, meydanlarda söylenecek sözümüz, demokratik yollarla sorulacak hesabımız vardır.
Bu gün gaflet ve dalalet içinde olanlar, tek adam rejimini hakim kılarak, susturulmuş bir Türkiye hayali kuranlardır.
İnsanlık tarihinin sayfaları, gücünü halktan aldığını unutarak, kendi ulusu üzerinde baskı, dayatma ve sansür aracı olarak kullananların ibretlik sonunu gösteren acı örneklerle doludur.
Kader arkadaşı olarak haksızlık ve hukuksuzluğu seçip, örgütlü toplumu yıkmaya çalışanlar, karşılarında inadına barış, inadına demokrasi, inadına adalet diyen işçi ve emekçi kardeşlerimizle birlikte bizleri bulacaklardır.
Emeğin bayramı olan 1 Mayıs’ın, ülkemde barış, huzur ve demokrasinin yeniden hakim olması için fırsat oluşturmasını diliyorum. İş kazaları sonucunda yaşamlarını yitiren işçilerimizi rahmetle anıyor, bütün emekçi kardeşlerimizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum”
“Onuru ile çalışarak, ekmek parasını alın teri ile kazanan işçi, emekçi kardeşlerimin, haksızlıklara, adaletsizliklere, eşitsizliklere ve her türlü sömürüye karşı direnişin günü olan, 1Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum.
Cumhuriyet, demokrasi ve adalet cellatlarının harekete geçmek için ayağa kalktığı bugün, 1 Mayıs bütün baskı ve provakasyonlara rağmen, tarihte yaşanan büyük acılar unutulmadan, meydanlarda halkımızla el ele, omuz omuza, sevgi ve coşku ile kutlanmalıdır.
Cumhuriyetin değerlerine ve kazanımlarına karşı savaş açarak, emeğin haklarını yok sayan, sendikaları itibarsızlaştırarak kuşatma altına alan, işçi ve emekçilere kölelik sistemini dayatanlara, meydanlarda söylenecek sözümüz, demokratik yollarla sorulacak hesabımız vardır.
Bu gün gaflet ve dalalet içinde olanlar, tek adam rejimini hakim kılarak, susturulmuş bir Türkiye hayali kuranlardır.
İnsanlık tarihinin sayfaları, gücünü halktan aldığını unutarak, kendi ulusu üzerinde baskı, dayatma ve sansür aracı olarak kullananların ibretlik sonunu gösteren acı örneklerle doludur.
Kader arkadaşı olarak haksızlık ve hukuksuzluğu seçip, örgütlü toplumu yıkmaya çalışanlar, karşılarında inadına barış, inadına demokrasi, inadına adalet diyen işçi ve emekçi kardeşlerimizle birlikte bizleri bulacaklardır.
Emeğin bayramı olan 1 Mayıs’ın, ülkemde barış, huzur ve demokrasinin yeniden hakim olması için fırsat oluşturmasını diliyorum. İş kazaları sonucunda yaşamlarını yitiren işçilerimizi rahmetle anıyor, bütün emekçi kardeşlerimizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum”