Beşiktaş Belediyesinin düzenlendiği Aşık Veysel’i anma programında Aşık Veysel’in torunu Çiğdem
Özer, dedesini anlattı. Programda sahne alan Beşiktaş Belediyesi Temizlik İşçileri Korosu bestelerini
Aşık Veysel için söylerken Başkan Hazinedar’da koroya eşlik etti.
Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenerek bu yıl 12’nci yaşını kutlayan ‘Ustalara Saygı’ etkinlikleri
Halk Ozanı Aşık Veysel’i anma programıyla devam etti. Akatlar Kültür Merkezinde düzenlenen anma
programına Beşiktaş Belediye Başkanı Av.Murat Hazinedar, Aşık Veysel’in torunu Çiğdem Özer ile
birlikte sanat ve iş dünyasından ünlü isimler katıldı. Halk Ozanı Aşık Veysel’in hayatının anlatıldığı kısa
bir belgeselle başlayan program zaman zaman duygusal anlara sahne oldu. Programın ilerleyen
saatlerinde sahne alarak Aşık Veysel’in türkülerini seslendiren Beşiktaş Belediyesi Temizlik İşleri
Korosu geceye katılanlardan tam not alırken Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar’da
koroya eşlik etti.
Deniz Arcak’ın seslendirdiği Aşık Veysel Türküleri büyük beğeni topladı
Beşiktaş Belediyesinin düzenlediği Aşık Veysel’i anma programın sunuculuğunu Ünlü Popçu Deniz
Arcak yaptı. Ünlü sanatçı programın ilerleyen saatlerinde sahne alarak Aşık Veysel’in ‘Güzelliğin On
Para Etmez, Uzun İnce Bir Yoldayım’ gibi türkülerini seslendirmesi geceye damga vurdu. Ünlü Popçu
Deniz Arcak, anma programına katılan Aşık Veysel hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı.
“Aşık Veysel 50 küsür yıl önce yazdığı şiirden bugüne mesaj var”
Aşık Veysel’i anma programında konuşma yapan Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar,
“Veysel Sapma sağa sola, Sen Allah’tan birlik dile, ikilikten gelir bela, dava insanlık davası’ bakın 50
küsür yıl önce yazdığı şiirden bugün ne kadar mesa var. Aşık Veysel’i sevenler ve buraya kadar onu
anlamaya gelen bilir ama bir defa daha tekrar edelim. Alevilik bu topraklara değer katan çok güzel bir
inanç sistemini anlatır. Aşık Veysel onunu simgelerinden bir tanesidir” dedi.
Çiğdem Özer dedesi Aşık Veysel’i anlattı
Aşık Veysel’in küçük kızının en küçük kızı olduğunu söyleyerek dedesini anlatmaya başlayan Çiğdem
Özer, “Ben dedemin en küçük kızının en küçük kızıyım. Dedemin hakka yürüdüğü yıllarda ben daha
doğmamıştım ama yine de kendimi şanslı hissediyorum. Dedemi ben kitaplardan değil, annemin,
babamın, dayılarımın hatta Gülizar ninemin anlattıklarıyla biliyorum. Dedem şairmiş ama hep bir
toprak adamı bir üretici olmuş. Dedem çokta şakacıymış. Dedem başından geçen bir olayı anlattığı