BAŞKAN ALTINOK ÖZ “NASIL BİR BELEDİYE, NASIL BİR BELEDİYECİLİK” PANELİNE KATILDI

 Kartal Gedik Üniversitesi’nde gerçekleşen panele Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün yanı sıra; İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Berrak Kurtuluş, Genel Sekreter Tevfik Tetik, Prof. Dr. Adnan Şişman, Prof. Dr. Ali Öztekin, Kartal Belediyesi Başkan Yardımcıları; Gülcemal Fidan, Gökhan Yüksel, Kartal Belediye Meclis Üyesi Perihan Sevim, Kartal Belediyesi Birim Müdürleri ve İstanbul Gedik Üniversitesi öğrencileri katıldı.



“Ekibiniz sağlamsa size fazla bir iş kalmaz”

İdarecilik ile alakalı anektodlar paylaşan Başkan Altınok Öz, şunları dile getirdi: “33 yıl hekimlik yaptıktan sonra o işi bıraktım, 2005 yılından beri çiftçilik yapıyorum. Şu an çiftçiyim, doktorluğu 2008’den beri, yani siyasetten önce bitirmiş oldum. Şimdi belediyeyi anlatmadan önce alakasız iki konudan bahsedeceğim size. Biliyorsunuz buraya üniversite kurulmadan önce sanayi bölgesiydi. İşte o dönemlerde burada faaliyet gösteren ve çok da iyi çalışan fabrikaların birinde bir genel müdür varmış. Bu genel müdür, mütemadiyen iki eli arkasında odasında volta atar, bazen de pencereden imalathaneyi izlermiş. Genel müdürün bu hali yönetimin dikkatini çekmiş. Demişler ki –Bizim müdür, iki eli arkasında dolanıp duruyor, masasında çalıştığına dair hiçbir belirti yok. Fabrika da zaten iyi çalışıyor, müdürü yollayıp fabrikanın maliyetini düşürelim, daha çok kar edelim.- Dediklerini yapmışlar. Genel müdürü işten çıkartıp yerine daha genç ve daha az maliyetli birini atamışlar. İlk altı ay fark etmemişler; ancak ikinci altı aydan sonra işler durağanlaşmaya başlamış. Üçüncü altı ayda üretimde ve karda düşüş başlamış. Dördüncü altı ayda maliyetle eşit olmuş, ardından zarar edip batmışlar. İyi kar yapan bir fabrikayken, bu duruma onları neyin getirdiğini merak edip bir araştırma yapmışlar. Ustabaşılarına gidip neden bu hale geldiklerini sormuşlar. Ustabaşı da şöyle demiş -Yeni genel müdürümüz en ufak bir şey olduğunda kendisine sormadan bir şey yapmamamız gerektiğini söylüyordu. Makinada arıza çıkınca onu bekliyorduk, o öbür tarafları hallederken biz boş kalıyorduk ve dolayısıyla üretim düşüyor... Eski genel müdürümüz bizi serbest bırakıyordu. Çözemediğimiz konu olduğu zaman haber veriyorduk. O zaman devreye girip problemi çözüyordu sıkıntı olmuyordu. Ekibiniz sağlam ise size fazla bir iş kalmaz. İyi idarecilik gördüğünüz gibi her şeye hakim olmaktan; ama güvenerek işe aldığınız çalışanlarınızı da çalışma ortamlarında özgür bırakmaktan geçer.”




“İyi bir belediye başkanı olmanın yolu, kentlinin sorunlarını iyi bilmekten geçer”

Başkan Altınok Öz, katılımcılara kendi deneyimlerinden yola çıkarak belediyecilik ile alakalı şunları söyledi: “Uzun yıllar cerrah ve başhekim olarak çalıştığımdan bahsetmiştim. İyi bir hekim olmanın bazı kriterleri var. Önce insanı seveceksin, saygı duyacaksın; ama onun ötesinde iyi bir bilgiye sahip olacaksın. İyi bir hekim olmanın yolu, iyi bir bilgiye sahip olmaktan geçer. O zaman karşına gelen hastanın teşhisini doğru koymak lazım. Teşhisi doğru koyduğun zaman tedaviyi de doğru yaparsın. İyi bir belediye başkanı olmanın yolu da kentlinin sorunlarını iyi bilmekten geçer. Sorunları iyi bileceksiniz ve ona göre çözüm yolları üreteceksiniz. Çözüm üretmede bir takım faktörleri kullanacaksınız. Belediyedeki ekibimizi sizlere tanıttım. Müdürlerimiz de kendilerini, müdürlüklerinde neler yaptıklarını, çalışmalarını sizlere anlattılar. Sadece bir grubu tanıtmadım, TAK Kartal’ı… Ali Bey bizi ziyarete geldiklerinde bu ekiple tanışmış, çalışmalarını inceleme fırsatı yakalamıştı. Sizlerin de görmesini isterim. TAK Kartal, Başkanlık katında çalışmalarını sürdürüyor. Tasarım, araştırma, katılım ile Mahalleliler ve tasarımcıları buluşturarak yenilik, tartışma ve çözüm ortamı sunuyorlar. Özerk bir yapıları var. Genç de arkadaşlar… Çalışmalarına ben bile müdahale etmiyorum. Sadece fikrimi beyan ediyor, yönlendiriyorum. Demek ki neymiş; önce teşhis sonra tedavi… Kentin sorunlarını biliyorsanız kente faydanız olur.”




“Bir kent yöneticisinin de yapacağı en önemli şey önce kentine zarar vermemektir”

Başkan Altınok Öz, konuşmasını şöyle tamamladı: “Şimdi yine hekimliğe dönüyorum. Hekimlikte Latince bir söz vardır ‘Primum non nocere’ ‘Önce zarar verme’ anlamını taşır. Bir kent yöneticisinin de yapacağı en önemli şey önce kentine zarar vermemektir. Evet bu genel çerçeve içinde 2009 yılında halk beni seçti. Sevdiğiniz işi yapıyorsanız başarılı olursunuz. 1975-76 yıllarında Bingöl’de doktorluk yapıyorum. Memur bir babanın dört çocuğundan biriyim. Babam dördümüzü de bir memur maaşıyla okuttu. Balıkesir’den 30 yıllık bir cerrah geldi. Tam Ramazan Ayı… İftara da beş dakika var. Hastaneden arıyorlar beni -Doktor bey apandis geldi- diye. Personel de bana doktor bey iftar sonrasına bırakalım dedi. Ben de -giriyorum ameliyata, bitirelim ameliyatı sonrasında orucumuzu açarız- dedim. Bu olaydan sonra kendi kendime –Altınok ya yeni bir meslek bul ya da hasta ne koşulda olursa olsun sev- dedim. Ne iş yaparsanız yapın, yaptığınız işi sevin, severseniz bilgiye ulaşırsınız. İşte oradan yola çıkarak belediyeciliği oturdum öğrendim. Tabii bir buçuk ay sürekli sokaklarda geziyorsun, seçim propagandası yapıyorsun… Bir gün 5 yıl beraber Lütfi Kırdar’da aynı odada kaldığım bir arkadaşım geldi. Seçim çalışması yaparken arkadaşım bana el sallamış, ben de el sallamışım; ama hatırlamıyorum. Seçildiğimin onuncu gününde beni gördüğünü el salladığını benim de kendisine karşılık verdiğimi söyledi. Ben de hatırlamadığımı söyledim. Bunun üzerine Feray Hanım’a dedim ki -Eyvah ben yorgunluktan bitmişim hadi kalk gidiyoruz Nevşehir’e, dinleneceğiz- Ardından bir haftalığına çiftliğe dinlenmeye gittik. Belediye de benim dönüm noktam. Aynı tempo ile devam etseydim, bitecektim. Buradan çıkardığım sonuç şu oldu: Çok fazla efor sarf ettiyseniz, vücudunuz ve beyniniz bunu bir süre sonra kaldırmıyor. Bu yüzden istirahat etmeyi, kendinize vakit ayırmayı bilin. Sonuç olarak; okudum, araştırdım, gezdim, belediyeciliği öğrendim. Peki belediyecilik nedir? Biz yatak odası hariç her şeye karışırız. Sokaklar bizim, düğün bizim, cenazeler bizim, temizlik bizim, sosyal hayat bizim… Biz bir heykeltıraşız, ham taşı yontup bir sanat eseri ortaya çıkarırız. O sanat eseri toplumdur, insandır…”

Panelin sonunda İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Berrak Kurtuluş, Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e teşekkür plaketi takdim etti.