Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen ‘Demokrasi Teorisi ve Türkiye Demokrasisinin Durumu’ konulu söyleşiye Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Besim Müftüoğlu da katıldı.
“USUL KURALLARI YETERİNCE YAYGIN DEĞİL”
Türkiye’de demokrasinin ana problemlerinden birinin usul kurallarının yeterince yaygın ve derin biçimde benimsenmemesi olduğunu ifade eden Yayla, “Usul kuralları aklına estikçe bazı çevreler tarafından çiğneniyor. Bunun iki önemli örneğinden biri Gezi Olayları ve 15 Temmuz darbe girişimidir. Gezi olaylarında fiili güç kullanarak, Taksim’de kamu alanında bir şeyler yapmaya çalışmak, meşru otoriteyi çiğnemektir. Usul kurallarında seçilmiş meşru otoritenin kamusal bir alanla ilgili olarak karar olması ve uygulaması hakkıdır. O, kararın yanlışlığı doğruluğundan bahsetmiyorum. Muhakkak değişik görüşler olacaktır. Ancak, yapılacak şey, seçilmiş otoritenin kararına saygı duymaktır” diye konuştu.
“MEDYA 28 ŞUBAT SÜRECİNDE TEK SESTİ”
Prof. Dr. Atilla Yayla günümüzde medyanın tekelleşmeye gittiğine yönelik görüşlere katılmadığını ifade ederek, “ Medya aslında 28 Şubat sürecinde tek sesti. Günümüzde medyanın hükümeti savunduğunu söyleyenler var. Gazetelere baktığımda öyle görmüyorum” dedi.
“REFERANDUMDA USUL KURALLARINA UYULDU”
Referandum sonuçlarını da değerlendiren Yayla, “ Referandum sonuçlarını doğru mu, yanlış mı açısından değerlendirmek yanlıştır. Evetçiler doğru, hayırcılar yanlış olarak değerlendirecek. Ancak, doğru üzerinde mutabakat sağlayalım yola böyle devam edelim diyemeyiz. Meşru yol ve yöntem kullanıldı mı? Evet. Usul kurallarına uyuldu. Bir referanduma gidildi. Sonuç belli. Hayır cephesi ne yapmalı? Hayır yanlıları, bir dahaki seçimde daha fazla oy alarak sonucu tersine çevirip getirilen sistemi tasfiye edip parlamenter sistem tesis edebilirler. Bunu yapmaları meşrudur. Ancak, o kesim durumu böyle görmek arzusunda değil” diye konuştu.