Türkiye Azerbaycan Dostluk Dernekleri federasyonu Genel Başkan yardımcısı ve Iğdır Azerbaycan Evi Derneği başkanı Serdar Ünsal , Iğdır Cumhuriyet başsavcısı Meriç Dede’yi ,ziyaret ederek ,yeni görevinin hayırlı olması dileğinde bulunarak Yüreğim İrevan’da Kaldı ve Soykırım kitabını hediye etti.
Iğdır Cumhuriyet başsavcısı Meriç Dede’yi Dernek üyesi ve DHA Iğdır muhabiri Özkan Aydın ile makamında ziyaret eden, TRT Iğdır temsilcisi Serdar Ünsal dernek çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Dernek başkanı Serdar Ünsal,derneğin faaliyetini ve kuruluş amacını anlatarak sivil toplum örgütü olarak her alanda Türkiye ve Azerbaycan’ın sesi olmaya iki ülkenin menfaatleri için mücadele etmeye çalışıyoruz. Özellikle her fırsatta Türk düşmanlığı yapan Türkiye ve Azerbaycan’ı zorda bırakmayı amaçlayan Ermeni diasporasına karşı mücadele ediyor onların gerçek yüzlerini kamuoyu oluşturarak dünyaya basın yayın aracı ile duyurmaya çalışıyoruz. Çeşitli toplantılarla Ermenilerin gerçek yüzlerini anlatıyoruz.”dedi.
TEŞEKKÜR ETTİ
Ziyaretten dolayı memnun olduğunu belirten , Iğdır Cumhuriyet başsavcısı Meriç Dede,”Ermenilerin Türkiye’de ve Azerbaycan’da yaptıkları katliamları unutmamız mümkün değil ,Hocalı Soykırım halen yüreğimizde yaradır. Azerbaycan’ın kahraman ordusu Ermenilere gereken dersi vererek Karabağ’ı işgalden kurtardı. “dedi.
Dede ,Serdar Ünsal ve Özkan Aydın’a ziyaretten dolayı teşekkür ederek dernek çalışmalarında başarılar diledi. Başkan Serdar Ünsal,kendi yazdığı Yüreğim İrevan’da Kaldı ve Soykırım kitabını , Iğdır Cumhuriyet başsavcısı Meriç Dede’ye hediye ederek ,”Bu kitaplarda Ermenilerin Türk Milletine yaptığı soykırımlar anlatılıyor. dedi.
GERÇEK BİR HİKAYE
Yazar Serdar Ünsal, şunları söyledi:“Romanım gerçek yaşanmış bir hikaye, daha doğrusu baba annemin İrevan’dan Ermenilerin saldırısı sonucu kaçışlarının hikayesi, İrevan’dan Aras nehrine oradan İran’a İran’dan Türkiye’ye Iğdır’a gelip bin bir zorluklarla yaşamaya çalıştığı bir yaşam öyküsü. Babaannem İrevan’da evini, sevdiklerini, babasını bırakarak kocasıyla kızıyla İran’a kaçarken Ermeniler tarafından Aras nehrinde kocasının vurulmasını ölünceye kadar unutamadı. İşte Ermeni mezalimini en iyi şekilde bu romanda anlatmaya çalıştım. Ermeniler sözde soykırım yalanlarının her alanda anlatan kitaplar yazıyorlar. Bu roman Ermeni yalanlarını çürütecek boyutta. Ermenilerin gerçek yüzünü herkes bir daha yakından görmek için romanı okumalıdır. “dedi