Binaları riskli vatandaşları, kat maliklerini ada bazlı kentsel dönüşüm projelerine yöneltmek gerektiğini vurgulayan Uluocak, ‘Deprem ve Niteliksiz yapı stoğu İstanbul’un bir gerçeğidir. Türkiye’de ve özellikle İstanbul’daki niteliksiz yapı stoğunun hızlı bir şekilde yenilenmesi gerekmektedir.İstanbul’un ana yerleşim merkezinde,yeni yerleşim yerleri açmak yerine, 1999 Marmara Depremi’nden önce yapılan bütün binaların öncelik sırasına göre yenilenmesi gerekmektedir’ dedi.
‘Yeni İstanbul depremi için zaman olmayabilir’
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı meclis toplantısında Marmara Depremi konulu gündem dışı konuşmasında kentsel dönüşüm ile ilgili sorunlara değinen İBB ve Zeytinburnu CHP Meclis Üyesi Süleyman Uluocak konuşmasının devamında şunları söyledi; "Vatandaşlarımızın binalarını yenilemesi için yeterince birikimleri yok. Eski binaları yıkıp, yeni bina üretecek finansman sorunu var ve en önemlisi yaklaşan İstanbul Depremi için zaman da olmayabilir."
‘Yeni konut üreterek İstanbul’u depreme hazırlayamayız’
TOKİ gibi güçlü bir kurum bile, 1999 depreminden sonra Türkiye genelinde yaklaşık 850.000 konut üretti. İstanbul’da ise olası İstanbul Depreminde 500.000 konutun riskli bina katogorisine gireceği öngörülmektedir. Bu nedenle, yeni konut üretmek olası İstanbul depremi için gerçekçi bir çözüm olamayacaktır. 1999 Marmara Depremi’nden sonar TOKİ dahil İstanbul’da üretilen konut sayısı 200.000’dir. Yeni yapı inşa ederek, İstanbul’u depreme hazırlayamayız.
‘Fikirtepe’deki vatandaşlar devlet eliyle mağdur edilmiştir’
Afet Odaklı “Kentsel Dönüşüm” bir zorunluluktur. Önceliğimiz can güvenliği olmalıdır. Riskli yapı veya riskli alanlarda oturanların da dönüşüm sürecine katkı vermesi gerekmektedir. Kentsel Dönüşüme en kötü örnek; Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesidir; Binaların bir kısmı bitti, Binaların bir kısmı yarım olarak durmaktadır. Binaların bir kısmına da hiç başlanmamıştır. Fikirtepe’deki vatandaş devlet eliyle mağdur edilmiştir.
‘İlçe belediyeleri, riski yapı tespiti vatandaş lehine ücretsiz yapmalıdır’
Kentsel Dönüşüm Projeleri de hızlı ilerlemiyor. Çok fazla bürokratik engel var. Belediyelerin kentsel dönüşüm konusunda yeterli çalışmaları yok. Belediyelerin planlama müdürlüklerinde yeterli ve yetkin elemanları yok. Kentsel Dönüşümden, kendi binasını yapmak isteyen vatandaşların belediyelere ödedikleri harçlar hala çok yüksek. Yapı Denetim Kanunu yeterli çalışmıyor. Binalar halen yeterince denetlenmiyor. Çoklu Mülkiyetli binalarda, 1 kat malikinin, bir binadan 2/3 çoğunluk sağlanmadan karot numunesi almasına müsade edilmemelidir.
6306 sayılı kanunun bütün maddeleri birbirleriyle uyumlu olmalıdır. Nasıl, 2/3 çoğunluk olmadan Avan Proje tasdiki ve müteahhit firmayla anlaşma yapılamıyorsa, 1 kişinin müracaatıyla binanın yıkılmasına da müsade edilmemelidir.
‘Kentsel dönüşüm süreci, vatandaşın aleyhine işliyor’
Bir ilçede, 6306 sayılı yasa kapsamında bir binanın yıkılıp, yeniden yapmak için ruhsat alma süreci 9 ay ile 1 yil arasındadır. Kat Malikleri binayı boşaltmadan ruhsat süreci işlemediğinden binalarını boşaltan yapı sahiplerinin, müteaahhit firmanın yapı ruhsatı alması ve binayı bitirmesiyle yeni binalarına taşınma süresi 2 ile 3 yıl arasında olmaktadır. Günümüz koşullarında ev sahipleri eski kiracılarını mafyavari usulle çıkartmak istemekte, çıkmayanlardan da 5 ile 10.000 TL kira istemektedirler. Devletin, kentsel dönüşümden vatandaşa verdiği kira yardımı 1.150 TL ve 18 aydır. Bu süre zarfında müteahhit firma, kat malikleriyle sözleşme yapmak zorundadır. Yoksa, işlemler ilerlemeyecektir. 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu’ndaki aksaklıklar ve yanlış uygulamalar, İlgili belediyelerden ruhsat alma sürecini uzatmaktadır.
‘İnşaatlara, havuzdan yapı Denetim firması ataması iptal edilmelidir’
Yapı ruhsatı için ilgili belediyeye müracaat eden müteahhit firmanın Silivri’deki şantiyesine, havuz sisteminden Sancaktepe’den bir yapı denetim firması atanmaktadır. Bir yapı denetim firmasının, fiziki olarak bu şantiyeyi kontrol etmesi mümkün değildir. Yapı denetim firmaları,
fiziki olarak kontrol edemedikleri şantiyeleri taze betondan numune alımında, laboratuvarlar üzerinden müteahhit firmaları kontrol etmek istemektedirler.
‘Devlet anlaşmalarda taraf olmalıdır’
6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası ve 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu’nun bürokratik engeller yüzünden hızlı işlememesi, vatandaşın aleyhine işlemektedir. Türkiye’de aşırı artan inşaat maliyetleri nedeniyle hem müteaahhit firma, hem de kat malikleri mağdur olmaktadırlar. Devlet, Kentsel Dönüşümden, binasını yenilemek isteyen vatandaşlara uzun vadeli 0 faizli kredi verilmelidir Devlet, müteahhit firma ile kat malikleri arasında noterden yapılan anlaşmaya taraf olmalıdır. Noter sözleşmesinde yazan bütün inşaat malzemelerinin, anlaşmanın yapıldığı tarihteki fiyattan inşaata alınmasını sağlamalıdır. Devlet, karşılıksız olarak artan fiyat farklarını sübvanse etmelidir.