istanbul'a 4.6'lık uyarı

 İstanbul’da dün saat 11 dolaylarında meydana gelen deprem korku ve paniğe yol açtı, birçok ilçede hissedilen depremin ardından ufak artçılar meydana geldi. Kandilli Rasathanesi ise depremin büyüklüğünü 4.7 olarak duyurdu. Deprem, İstanbul’un sahil şeridi başta olmak üzere büyük bir kısmında da hissedildi. İstanbul Valiliği ise yaptığı ilk açıklamada herhangi bir hasar ihbarı bulunmadığını duyurdu. Açıklamada “İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından alınan bilgiye göre; Marmara Denizi Silivri Marmara Ereğlisi açıklarında, bugün saat 11.00'de 4.6 Mw şiddetinde bir deprem meydana gelmiştir. Deprem sonrasında ilimizdeki AFAD, AKOM, 112, 155, 156 ihbar hatlarına şu ana kadar herhangi bir hasar ihbarı yapılmamıştır. Kamuoyunun bilgisine saygıyla duyurulur" ifadelerine yer verildi. Depremin en çok hissedildiği Büyükçekmece ve Beylikdüzü ilçelerinde okullar tahliye edildi. Öğrenciler okul bahçesinde güvenli toplanma noktalarına alındı.

Veliler okullara koştu

İstanbul'da meydana gelen 4,6 büyüklüğündeki deprem sonrası vatandaşlar, okulda olan çocuklarının yanına koştu. Aileler, korku yaşayan minikleri alarak evlerinin yolunu tuttu. İstanbul ve çevre illerde hissedilen 4,6 büyüklüğündeki deprem, mega kentte paniğe yol açtı. Bahçelievler'de bulunan Behiye Dr. Nevhiz Işıl İlkokulu öğrencileri sarsıntıyla büyük korku yaşarken, hemen okulun bahçesine alındılar. Ardından öğretmenler ailelere mesaj yoluyla ulaşarak korku yaşayan çocuklarını okuldan alabileceklerini söyledi. Bunun üzerine hızlı bir şekilde okula gelen veliler, okul önünde yoğunluk oluşturdu. Yaşadıkları korkuyu anlatan minikler, ardından aileleriyle birlikte evlerini yolunu tuttu. Depremin ardından Marmara Denizi'nde en büyüğü 3.4 olan 7 ayrı artçı sarsıntı daha kaydedildi. Beylikdüzü açıklarında 2.2, Marmaraereğlisi açıklarında 3.0 büyüklüğünde sarsıntılar kaydedildi. Kandilli Rasathanesi saat 14.19'da 3,4 büyüklüğünde yeni bir deprem daha meydana geldiğini açıkladı.

Öncü bir deprem değil

Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, depremle ilgili olarak, "Silivri bu konuda bu beklenen Marmara depreminde önemli bir yer. Bunun bilincindeyiz. Uzmanlar bu depremin öncü bir deprem olmadığını, rutin, doğal Kuzey Anadolu Fay hattındaki normal bir deprem olduğunu söylüyorlar" dedi. "Yerkabuğuna biraz yakın olması hasebiyle Silivri'de ve İstanbul'un hemen hemen her yerinde hissedildiği söyleniyor" diyen Yılmaz, "O anda ben aslında Silivri'nin Beyciler Köyü'ndeydim, biz depremi orada hissetmedik. Burada çok şiddetli hissedildiğinden bahsedildi. Şu anda da Silivri Belediyesi'nin önünde Silivri'nin merkezindeyiz. Ben bir yer bilimci değilim, deprem profesörü değilim ama DOHAD'ın (Deprem Hareketleri İzleme Derneği) belediye başkanlığımız tarafından tahsis edilmiş dört tane bu yer hareketlerini izleme merkezleri var. Bir tane de Büyük Sinekli Köyümüzde Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'ne bir yer tahsis ettik" şeklinde konuştu.

Dönüşümü hızlandırmalıyız

Silivri'de herhangi bir can ve mal kaybının yaşanmadığını belirten Belediye Başkanı Volkan Yılmaz; "Burada yüzleşmemiz gereken Silivri büyük İstanbul depremine ne kadar hazırlıklı, İstanbul ne kadar hazırlıklı? Kentsel dönüşümle bu kötü bina stokunun azaltılıp yerlerine yeni deprem yönetmeliğine uygun binaların hızlıca yapılıp, depremde yapılması gerekenler konusunda vatandaşlarımızı bilinçlendirmeliyiz. Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve merkezi hükümetimizle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla bu kentsel dönüşüm noktasında bir eşgüdüm içinde ve çok hızlı hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Tekrar herkese çok geçmiş olsun diyorum, çok şükür Silivri'de herhangi bir can ve mal kaybı, hasar yok. Şu anda her şey normal vaziyette devam ediyor" diye konuştu.

Büyük deprem 2045'ten önce olmaz

İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü ve Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz: Silivri merkezli 4.7 büyüklüğünde meydana gelen deprem ile ilgili, "Bunun arkasından artçılar gelebilir. Depremin ne getireceğini bekleyip görmek lazım" dedi. Jeofizik Yüksek Mühendisi Övgün Ahmet Ercan ise "Daha önce ki açıklamalarımda iki deprem olacağını söylemiştim. Silivri ve Marmara Ereğlisi açıklarında. Bir deprem de Küçükçekmece önlerinde 5.00 – 6.00 arasında deprem olacağını açıklamıştım. Bu depremler olmadan önce yer gerginliğini belirtmek için 4- 5.5 arasında deprem üreteceğini ve korku salacağını da açıklamıştım. Bu depremlerden biri bugün oluştu. Jeofizik bilgisi açısından bu depremin oluş yeri derinliği bize gelecek depremin nerede, hangi derinlikte olacağı üzerine bir bilgi vermiştir. Bu küçük büyüklükte bir depremdir. Silivri, Kumburgaz ve Marmara Ereğlisi, Tekirdağ, Çorlu dolaylarında sarsıntı büyük hissedilmiştir. Bunun nedeni deprem odağının sığlığıdır ve Trakya'da o bölgede yerin gevşek olmasından kaynaklıdır. Yıkıcı değildir. İstanbul’da yıkıcı olabilmesi için eşik değer 6.1 büyüklüğüdür. Büyük depremi 2045’den önce beklemiyorum. Ancak büyük deprem olana kadar küçük depremleri görmemiz beklenen bu olaydır. Bu depremin ardından daha büyük bir depremin geleceği beklentisi yoktur. Jeofizik Uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, “Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın da geçtiği bir bölge olduğu için, deprem oldukça tehlikeli. Gerçekleşmesi beklenen büyük İstanbul Depremini tetikleyeceğini düşünüyorum” diye konuştu.

Yanlış deprem senaryoları var

Silivri’de meydana gelen deprem, İstanbul’un deprem gerçeğini bir kez daha gündeme getirdi. İstanbul’un genelinde hissedilen depremle ilgili konuşan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, deprem meydana gelen fayda sürekli enerji boşalımı yaşandığını ve büyük bir depremi tetiklemeyeceğini belirtti. Üşümezsoy, Marmara’daki faylarla ilgili bazı yorumlarda hata yapıldığını da aktardı. Üşümezsoy, aynı bölgede Japonlar tarafından daha önce inceleme yapıldığı ve 1912'de yaşanan deprem sebebiyle, fayın enerjisini boşalttığını belirtti. Japonların araştırmasına göre, fay hattında oluşan stresin akmakta olduğunun tespit edildiğini anlatan Üşümezsoy, Marmara Adası'nın Güney Marmara'ya doğru her yıl 1 cm ilerlediğini ve fayda büyük stres oluşmadığını dile getirdi. Stres biriken fay kabuğunun çok ince olduğunu söyleyen Üşümezsoy, “Fayda 6.5'dan büyük deprem olmaz” dedi. Üşümezsoy Marmara'da yanlış deprem senaryolarının dile getirildiğini belirterek, “Küçükçekmece ile Büyükçekmece arasında kalan Marmara Denizi'nde “Orta sırtı” denilen bölümde “Düşey” fay “Yanal atımlı” olarak yorumlanıyor. Ve bu iki fayı birleştirip 7'lik deprem oluşturabilir sonucuna varılıyor. Orta sırttaki fay Adalar önündeki normal bir fay. Tuzla'dan Büyükçekme'ceye devam eden fayı Kuzey Anadolu Fayı “Yanal Atımlı” olarak görmek, Marmara'daki yanlış deprem senaryolarını ortaya çıkarıyor" şeklinde konuştu.

Depreme hazır değiliz

Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli de yaptığı açıklamada, "İlk bilgilere göre bir bina yıkılması ve can kaybı yok. Depremlere hazır olunmadığını söyleyebilirim. Biz çok ivedi bir şekilde konutlarımızın güvenli hale getirilmesi için kentsel dönüşüm müdürlüğünden tutun da bir plan yapılması dahil çok yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Yapı stokunun iyileştirilmesi yanında acil durumlarla ilgili eylem planlarının çalışmalarının da yapılması lazım. Hazır değiliz maalesef. 4 deprem oldu gibi bir bilgi var elimizde. Uzunca yıldır konuşulan Marmara Denizi, Silivri açıklarında oldu. Bu durum bizi kaygılandırıyor ama kaygı sonucunda yapacağımız şey belli. Yapmamız gerekenler var. Belli noktalarda sorunlarımız var, elimiz kolumuz belli noktalarda bağlı. İstanbul'un hızlı dönüşüme yol açacak bir planlamaya kavuşması için ciddi bir kafa değişikliğine ihtiyaç var" açıklamasını yaptı.

Bir 20 yıl daha geçmesin!Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki depremin ardından, Boğaziçi Üniversitesi (BOUN) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat değerlendirmede bulundu. "Bildiğiniz gibi Marmara'da büyük deprem beklentimiz var" diyen Kalafat, "Bu deprem, bu coğrafyada yaşıyorsak muhakkak deprem bilinci, afet bilinci yüksek bir toplum haline gelebilmemiz ve depreme dayanıklı binalarda ikamet etmemiz gerektiğini bize bir kere daha hatırlattı" dedi. Depremin bir doğa olayı olduğunu ve alınacak önlemler ile bu doğa olayını bir afet olmaktan çıkartmanın önemli olduğunu vurgulayan Kalafat, "Aslında bizim için önemli olan bu süreci, bir 20 yıl geçti 99 depremleri sonrasında, bir 20 yıl daha geçmesin, bu süreci önümüzdeki yılları çok verimli bir şekilde kullanalım. Nedir? Zemini kötü ve 99 depremlerinde kısmen de olsa hasarlı yapıların muhakkak rehabilite edilmesi ve zemin koşulları bilinerek, depreme dayanıklı olarak inşa edilmesi gerekir. Buralarda gerek vatandaş olarak, gerek yerle bilimler, kamuoyu yöneticileri, kamu birimleri el ele verip bu doğa olayını bir afet olmaktan çıkartmak. Bu hep birlikte çabalarımız ile olabilecek bir şey. Bir anda olabilecek bir şey değil" şeklinde konuştu.