Öne Çıkanlar Türkiye CHP beylikdüzü GÜNDEM Futbol Federasyonu
banner279

Bu haber kez okundu.

‘Bir zamanlar tartışılması bile cesaret istiyordu’

Homosapiens yani insan, yaklaşık 300.000 yıl önce Homo Heidelbergensis'ten evrilerek ortaya çıktı. Yani dünya aşağı yukarı 4,6 milyar yıl yaşında. İlk yaşam bulguları da 3,6 milyar yıl önce ortaya çıkmış.Dünya üzerinde 2 milyon yıl boyunca 2,5 milyar T-rex türü dinozor yaşamış olabileceği tahminine ulaşıldı. Dinozorların gezegenimizde 160.000.000 yıl yaşadığına inanılmakta. Son dinozorlar da 65 milyon yıl önce yaşadı. Muhtemelen o devirlerde bir medeniyet doğmuş olsaydı bugüne dek onu kanıtlamak için hiç bir eser kalmamış olurdu. Elbette ben öylesi büyük fantastik bir iddiada bulunmuyorum. Ama gördüğünüz gibi insanlık bu gezegende daha oldukça yeni ve gezegenimizin geçmişi konusunda kısıtlı bilgiye sahipiz. İnsanlık olarak bırakın evreni ya da en azından güneş sistemimizi, denizlerimizi bile halen tam araştıramadık.  Tüm bu sınırsız bilinmeyenler karşısında bu kadar dogmatik olmamak gerekir diye düşünüyorum.  Bilim kurgu bu konuda sanat ve adı üstünde kurgu olduğu için daha serbest elbette. Bilim kurgu hayal gücümüz için bire bir. Her zaman olmasa bile Philip K. Dick gibi bazı çok başarılı bilim kurgu yazarları felsefeyi ve bilimi vizyonlarıyla etkileyebiliyor diye düşünüyorum. Hatta bir dergide Dick için ‘Kurgulayan Filozof’ tabiri kullanıldığını görmüştüm.  Peki, bilim kurgudan neden bahsediyorum? Çünkü, son yıllarda UFO konusundaki gelişmeler adeta bir bilim kurgu romanını andırmaya başladı ancak bu bilim kurgu içinde gerçek olabilecek gelişmeler de var gibi. Belli ki UFO konusunda bizi önemli bir paradigma değişimi bekliyor. 

‘Bir zamanlar tartışılması bile cesaret istiyordu’

‘Evren de hayat var mı?’ sorusuna az bir zaman öncesine kadar bilim dünyasında ‘olabilir’ demek cesaret isterdi. Hala bu tür bir stigmaya sahip başka bir konu da UFO fenomeni araştırmasıydı.  Eskiden bu konuyla ilgilenen bilim insanı azdı. Akademisyenler arasında ‘The Invisible College’ adında uluslararası bir grup vardı. Ama onlar da UFO konusundaki bilimsel dogma ve stigma yüzünden kapalı bir şekilde görüşüyorlardı. Artık bu durum değişmeye başladı. Harvard ve Stanford Üniversitelerinde bile bu fenomen son yılarda araştırılmaya başlandı. Tabi en dikkat çekici gelişme ise ABD’nin hayatta olan eski bütün başkanları, birçok milletvekili ve en üst düzey istihbaratçılarının UFO konusunda beyanatlar vermeleri oldu. Daha önce Fransız istihbaratı DGSE eski Başkanı Alain Julliet ABD’de halkı hazırlamak için bu konuda bir iletişim kampanyası yürütüldüğünü ifade etti.

‘UFO gerçeği şeffaflıkla sorgulandı’

Son bir kaç yılda UFO ilintili ABD’de önemli gelişmeler oluyor, geçen yıl Kongreye sunulan UFO raporu gibi. Rapor 144 olayın 143’ünü izah edememişti ve bazı UFO’ları izah edilemeyen bir teknolojik üstünlükte uçan fiziksel objeler olarak tarif etmişti. Geçtiğimiz Salı Kongre İstihbarat Komisyonu, Savunma Bakanlığı’nın İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı Ronald S. Moultrie’yı ve Donanma İstihbarat Başkan Yardımcısı Scott W. Bray’ı UFO konusunda sorguladı. Bu sorgulama 50 yıldan sonra ikinci bir parlamenter sorgulama oldu. Gerçekleşen oturumun bir bölümü halka açık yapılırken bir bölümünün de kapalı olması kararlaştırıldı.  Oturum sırasında açıklama yapan Altkurul Başkanı Andre Carson, "UAP'ler (tanımlanamayan hava olayları) açıklanamıyor, ama gerçek." ifadelerini kullandı. Bu ifadelerin dışında şimdiye kadar bilinenlerden öte bir açıklama gelmedi.

Sorguyu gerçekleştiren istihbarat komisyonu üyeleri artık ABD halkının gerçekleri öğrenmesi gerektiğini ifade ederek şeffaflık çağrısında bulunmuştular. Ayrıca Kongre Üyesi Tim Burchett serbest kalan UFO görüntülerinden çok daha fazlası olduğunu ama gizlilik sebebiyle bu konuda bildiklerini söylemeyeceğini ve bununla beraber gördüklerinin çok rahatsız verici olduğunu ifade etti. Buchett ayrıca Pentagon’dan bilgi vermeleri konusunda çok umutlu olmadığı ve o yüzden bu sorgulama gibi parlamenter girişimlerle baskıyı artırmak gerektiğini söylemişti. 

‘Bu üstün teknolojiye sahip objeler kimlere ait?’

Belli ki ABD’de parlamento ve Pentagon arasında UFO konusunda bir çekişme yaşanmakta. Nitekim parlamentonun üst kanadı Senato’nun istihbarat Komisyonu Başkanı Marco Rubio da hayal kırıklığı yaşadığını ve bu konuda daha koordineli bir çalışma yapılması gerektiğini ifade etti. NASA Başkanının da UFO’larla ilgili Kongrenin sorgulamasından önce tekrar bir açıklama yapması muhtemelen tesadüf değildir. Peki, şimdiye kadar bütün bu açıklamalarda özet olarak ne söylendi? İzah edilemeyen üstün bir teknoloji ile uçan objeler olduğu söylendi. Bu uçan nesnelerin radar, uydu vesaire gibi sensörlerle de tespit edildiği ifade edildi. Devamın da “Umarız dünyadaki karşıtlarımız böylesi bir teknolojiye sahip değildir” minvalinde temenniler dille getirildi. Ama bu söylem ne kadar gerçekçi? Örneğin Rusya bu tür araçlara sahip olsaydı Ukrayna savaşı böyle mi geçerdi? Ya da Çin böylesi bir teknolojiye sahip olsa bunu dünyaya hükmetmek için kullanmak istemez miydi? Bence her ülke böylesi bir teknolojiye sahip olmak isterdi. Bu durumda seçenek olarak ne kalıyor? Bu akılı uçan objeler kime ait ve bundan daha da önemlisi dünya için bir tehdit oluşturuyor mu?

‘Türkiye’de UFO ile ilgili bir çalışma var mı?’

Maalesef şimdiye kadar Türkiye’de hiçbir siyasetçi bu konuda bir açıklamada bulunmadı. Ne muhalefet ne de iktidar şimdiye kadar böylesi önemli bir konuda bir şey dile getirmedi.  Daha önce de bir yazımda ifade etmiştim. Oysa ki Türkiye gibi dünya da önemli bir ülkenin bu konuda bir takım çalışmaları olduğuna inanıyorum. Yoksa da olmalı diye düşünüyorum. Acaba bizim ülkede de bir gün biz vatandaşlara bu konuda varsa eğer bir bilgi verilecek mi?

Anahtar Kelimeler:
ABDUzaylıUfo
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner183