31 Mart yerel seçimlerinin ardından yerel yönetimlerde önemli kazanımlar elde eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul Başakşehir İlçe Başkanı Beyzade Kayabaşı, gazetemize konuk oldu.
Yaşam Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Celal Karaali’nin sorularını yanıtlayan Beyzade Kayabaşı sözlerine hükümetin getirdiği tasarruf genelgesi üzerinden Başakşehir Belediyesi’nin nasıl bir tavır sergilediğini söyleyerek başladı. Kayabaşı, “Tasarruf Genelgesi de Başakşehir Belediyesi’nin hizmet etmemek için artık yeni bahanesi oldu. Belediye taziye ve aşevi gibi temel hizmetleri bile genelgeyi bahane ederek askıya aldı.” dedi.
“AĞIZLARINI BIÇAK AÇMIYOR”
Sokak hayvanları konusundaki sorumuzu yanıtlayan Kayabaşı, “Sokak hayvanları yasası geçti ama belediyenin ağzını bıçak açmıyor. Normalde en ufak bir hizmeti bile sosyal medyadan yüksek sesle reklamları yapılırdı ama bu konuyla ilgili hiçbir şey yok. Soruyorum; Yeni yapılan barınağı ötanazi merkezi olarak mı kullanacaksınız?” ifadelerine yer verdi.
“ZİYA GÖKALP MAHALLESİNİN DAVASI BİZİM DAVAMIZ”
İpotekli Mahalle olarak kamuoyuna ün salan Ziya Gökalp Mahallesi’nde yaşanan dava süreciyle ilgili konuşan Kayabaşı, “Ziya Gökalp Mahallesi’ndeki ipotek mağduru vatandaşlarla çok güçlü bir bağımız var. Davalarını büyük bir titizlikle takip ediyoruz. Hukukçularımız da davayı yakından takip ediyor. Onların hak arama mücadelesinde hep yanlarında olduk ve bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Biz güçlünün değil, haklının yanındayız.” dedi.
Beyzade Kayabaşı ile röportajdan öne çıkan başlıklar şöyle;
31 Mart seçimlerinden sonra nasıl bir Başakşehir var?
Nüfusun değişmesiyle beraber meclis üye sayısı 45'e yükselmişti. Şu an 17 tane meclis üyemiz var. Almış olduğumuz sonuçlar bizi Türkiye'de birinci parti yaptı ve güçlü bir şekilde iktidara doğru yürüyoruz.
Başakşehir'de 15 yıldan beridir Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir mücadele veriyoruz. Bu mücadelemiz Başakşehir alınana kadar devam edecektir. Çalışıyoruz, sahadayız.
Çalışmalar nasıl gidiyor? Belediyeyle olan ilişkiler nasıl?
Yerel seçim sonrası Başakşehir Belediyesi esasında düzgün bir gündem getirmiyor. Daha öncesinde her meclis 10-15-20 maddelik gündemler varken şimdi bir iki maddeli gündemler geliyor. Başakşehir'in imarla ve bütçeyle ilgili çok büyük sorunları var. Şu an güçlü bir meclis yapımız var ve bu konularda ciddi takiplerimiz var. Geçmişte de bununla ilgili tespitlerimiz vardı. Mevcut yönetimde geçmiş dönemden gelen arkadaşların ve bizim desteğimizle güçlü bir meclis yapımız var. Belediye meclisi gündemi az tutuyor, bir iki gündemle geçiştiriyor toplantıları. Büyükşehir'deki meclis çoğunluğumuz olması, İBB’nin Cumhuriyet Halk Partisi'nde olması dengelerini bozuyor. Başakşehir Belediyesi'nin eskiden büyükşehirdeki meclis çoğunluğuna güvenerek birçok şeyi meclisten geçeceğine inanarak kendi çıkarları doğrultusunda kullanabiliyorlardı. Ama artık öyle bir şey yok, eskisi gibi rahatça at koşturamıyorlar.
İmar konusunda bölgenin bakir alanı çok. Tarikatlara verilen yerlerin olduğu iddia edildi. Bu konuda elinizde bir veri var mı?
Başakşehir'de şu an bu arazileri, daha önceki vakıflardan kalma yerlerin kimlere verildiğini ne şekilde verildiğini artık kontrol edemiyoruz. Başakşehir Belediyesi'nin sınırları içerisinde yabancı nüfus oranının İstanbul nüfusunun iki katına çıktığını görüyoruz. Bunu da sahil kesimlerine bakarak görebiliriz. Büyükçekmece, Avcılar, Arnavutköy gibi yerlerde ciddi anlamda, özellikle hafta sonları, bir yabancı istilası var. Aynı şekilde Başakşehir'de de bazı yerler bu şekilde istila altında. Bu yerlerde tesisler onların hizmetinde ve çoğu da kaçak olarak çalışıyorlar.
Beyzade Kayabaşı’nın konuşması şöyle;
“UZUN SÜREDİR TÜZÜK ÇALIŞMAMIZ VAR”
CHP’deki tüzük değişikliği konusuyla ilgili de açıklamalar yapan Kayabaşı, “20-30 yılını partiye vermiş bir yoldaşımızla dün üye olan bir kişinin parti yönetimi için ortaya koyduğu irade eşit sayılmamalı. Ayrıca kadın ve gençlik kolları gibi yapılanmalarımızın kongrelerini de artık kaldırıp daha hızlı yol almalı ve iktidar yürüyüşünde ikinci yüzyılımıza yakışır işlere imza atmak için her zamankinden güçlü ve irade sahibi bir örgütle yola devam etmeliyiz” dedi.
Kayabaşı konuşmasını şöyle sürdürdü;
Kurultay öncesi bir tüzük çalışmamız vardı. Şu an tüzükle ilgili hem il başkanlığımız hem genel merkezimiz hem de ilçe başkanlıkları danışma kurullarını yapıyor. Aynı zamanda örgüt üyelerine bununla ilgili bildirimler gönderecek ve düşüncelerini alacaklar. STK'lardan, derneklerden, birçok yerden, eğitim kurumlarından geri bildirimler toplanacak.
“RADİKAL KARARLAR ELZEMDİR”
Türkiye'nin birinci partisi olduk. Bu bir değişim rüzgarıdır, bir umut rüzgarıdır, bu bir iktidar rüzgarıdır. Parti içerisinde kurumsal gelişimimizi tamamlayabilmek adına ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin ikinci yüz yılına parti içindeki örgütlenmeyi sağlıklı bir şekilde yönetebilmek için tüzük değişikliğindeki radikal kararların elzem olduğunu düşünüyorum. Aynı başarının ve aynı sonuçların örgütün talepleri doğrultusunda yapılması gerektiğine inanıyorum.
“AKTİF VE PASİF ÜYE AYRIMINI YAPMALIYIZ”
Dönemsellik mesela, milletvekilliğinden tutun ilçe başkanlığına kadar, belediye başkanlığına kadar dönemsellik kurallarının getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kurultay sürecine kadar üye yapılanmasında aktif üye ve pasif üye dediğimiz şey belirlenerek, burada iradenin belli kriterler doğrultusunda üyeye verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Seçilme hakkı var ama seçme hakkının birtakım kriterleri olması gerekiyor. Partide geçirdiği zaman, partide aldığı eğitimler gibi faktörlere dayanmalı.
“PARTİYE ÖMRÜNÜ VERENLE YENİ ÜYENİN İRADESİ AYNI OLAMAZ”
Partiye yıllardır emek vermiş bir partili ile partiyi henüz tanımayan kişinin iradesi arasında fark olması gerekiyor. Sadece bir ilçe başkanını seçerken kurultay delegelerini, il delegelerini ve genel başkanımızı da seçiyoruz. Bu yüzden üye yapılanmasının sağlıklı bir zeminde ve kontrol altında olması gerekiyor ki, mahallelerdeki delege seçimleri kurultaya kadar doğru bir iradeyle gitsin.
“YÜRÜTTÜĞÜMÜZ ÇALIŞMA ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİME HAZIRLIK”
Görev aldıktan sonra bir takım sözler verdik ve o sözleri gerçekleştirdik. Bundan sonraki süreçte de çalışmalarımızı, meclis üyelerimizin, kadın kollarımızın, gençlik kollarımızın çalışmalarını örgütümüzün takip etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu süreç, sadece parti içi çalışma değil, aynı zamanda önümüzdeki seçimlerle ilgili bir hazırlık sürecidir.
Biz seçime hazırız ve bunu daha da güçlü kılabilmek için sahadayız. Fikir olarak verdikleri düşüncelerle beraber eylemde de katkı sunmaları gerektiğini buradan ifade etmek istiyorum. İyi bir örgüt, partinin seçim süreçlerine hazır olan, sürekli sahada olan ve enerjisini başarıya, fikirlere, düşüncelere ve projelere odaklı çalıştıran yönetimlerin siyasi partilerde başarı getireceğine inanıyorum.
“BİR AN ÖNCE SEÇİM OLSUN İSTİYORUZ”
Örgütümüz gerçekten dinamik ve aktif bir örgüttür. Daha üç ay öncesine kadar hem sandıklarda hem de sahada çok ciddi emekler vermiş ve çalışmalar sergilemiştir. Bu yüzden biz yarın bile seçime hazır bir örgütüz ve bunu da bekliyoruz. Bir an önce seçim olsun, aksi halde insanlar geçinemiyor. Fazıl Anıl Kılıçlı