Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Merkez Yönetim Kurulu İstanbul’da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından açıklamalarda bulundu. Alınabilecek önlemlere dikkat çekildi
Deprem öncesi alınacak önlemler hayat kurtarır!
İstanbul ve çevresinde hissedilen deprem nedeniyle tüm yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Can ve mal kaybı yaşanmamış olması sevindirici olmakla birlikte, bu sarsıntı bir kez daha bizlere ülkemizin bir deprem ülkesi olduğunu ve İstanbul’da beklenen büyük depremin her an yaşanabileceğini hatırlatmıştır.
Tüketiciyi Koruma Derneği olarak altını çiziyoruz: Depreme karşı hazırlık yalnızca afet sonrası değil, afet öncesinde atılacak doğru ve halk odaklı adımlarla mümkündür.
◼️ Kentsel Dönüşüm Ranta Değil, Halka Hizmet Etmelidir.
Mevcut kentsel dönüşüm uygulamaları rant odaklı değil, halkın can güvenliğini ve barınma hakkını önceleyen sosyal politikalarla yeniden şekillendirilmelidir. Bu çerçevede:
• Mevcut yapıların bilimsel esaslara göre güçlendirilmesi de dönüşümün bir parçası olarak düşünülmeli, yık-yap dışında çözüm modelleri de teşvik edilmelidir.
• Konut kooperatifçiliği desteklenmeli, yurttaşların bir araya gelerek kendi mahallelerini ve kültürlerini koruyacak şekilde yenilemelerinin önü açılmalıdır.
• Merkezi idare ve yerel yönetimler tarafından sağlanacak uzun vadeli, düşük faizli, geri ödemesi kolay krediler ile dar gelirli vatandaşların dönüşüme katılımı sağlanmalıdır.
• Dönüşümde sadece lüks konut projeleri değil, erişilebilir, güvenli ve insan onuruna yaraşır yaşam alanları hedeflenmelidir.
◼️Deprem Hazırlığı İçin Siyaset Üstü Ortak Bir Mekanizma Şarttır.
Deprem; siyasetin ötesinde bir halk sağlığı ve güvenliği meselesidir. İstanbul’un depreme hazırlanması için:
- Siyasi partiler,
- Merkezi idare ve yerel yönetimler,
- Üniversiteler, bilim insanları,
- Meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları
arasında “İstanbul Deprem Konseyi” adı altında (farklı isim de olabilir) siyaset üstü bir platform kurulmalı, bilimsel veriler doğrultusunda bir yol haritası hazırlanmalı ve uygulamaya geçirilmelidir.
◼️Doğayı ve Kamu Yararını Gözeten Bir Şehir Planlaması Esastır.
• Tarım arazileri, su havzaları ve ormanlık alanlar imara açılmamalıdır.
• Toplanma alanları korunmalı, özellikle Kanal İstanbul gibi rant projeleri ile tehdit edilen alanlar yeniden halkın kullanımına kazandırılmalıdır.
• Dikey mimari yerine yatay mimari yani mahalle ölçeğinde dayanıklı yapılaşma modeli esas alınmalıdır.
• Konut üretiminde bilimin, mühendisliğin ve etik şehircilik ilkelerinin dışına çıkılmamalıdır.
TÜKODER olarak halkın yaşam hakkını, güvenli barınma hakkını ve geleceğe güvenle bakma hakkını savunmaya devam edeceğiz. İstanbul’un depreme hazırlanması ertelenemez bir zorunluluktur. Bu konuda her kurumun üzerine düşeni sorumlulukla yerine getirmesi çağrımızı yineliyoruz.
Bir kez daha tüm İstanbullulara geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor; depremin afetlere dönüşmediği, bilimin ve halk yararının rehber olduğu bir Türkiye için mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz"
