Gelecek Partisi Bağcılar İlçe başkanlığı 2. Olağan kongresini 29 Ekim Pazar günü Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’nun katılımlarıyla İBB Ebu Bekir Kültür Merkezinde gerçekleştirdi.
Kongreye Genel başkanın yanı sıra Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu, Gelecek Partisi İstanbul milletvekilleri İsa Mesih Şahin, Doğan Demir, Selim Timurci, İstanbul İl Başkanı Mehmet Kuğu, genel başkan yardımcıları, il başkan yardımcıları, ilçe başkanları, muhtarlar, yerel basın, parti üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kongre gününün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 100. yılına denk gelmesi ile 2 kutlamayı bir arda yaptı. Kongreden önce Genel başkan Ahmet Davutoğlu, eşi, milletvekilleri, il başkanı, ilçe başkanı ve üyeler ile Bağcılar meydandan devasa bayrak ile kongre alanına kadar yürüyüş yaptılar.
SALON DOLDU!
Kongerede konuşan Başkan Mertcan Kaplan katılımcılara ayrı ayrı teşekkür ederken şöyle devam etti;
Sayın genel başkanım ve saygıdeğer hanımefendi genel başkan yardımcılarım, genel merkez yöneticilerim, grup başkan vekilimiz ve milletvekillerimiz il başkanım, ill kadın kollarımız, il gençlik kollarımız, il başkan yardımcılarımız misafir siyasi partilerin saygıdeğer temsilcileri, sayın sivil toplum kuruluşu temsilcilerimiz, basınımızın güzide emekçileri ve çok kıymetli gelecek gönüllüsü Bağcılarlılar. Gelecek Partisi ikinci olağan kongresine hoş geldiniz. Bu Bugün bu salonda yaklaşık dört yıl önce herkesin her şeye tereddütle yaklaştığı bir iklimde genel başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu sağına soluna bakmadan ülkemizin geleceği için bir cesaret örneği sergileyerek kendini ileri attı. Genel başkanımızın bu çileli ve meşakkatli yola çıktığında ettiği en büyük dualardan biri samimi ve yiğit yol arkadaşlarıydı. Evet değerli gelecek gönülleri. Sevgili Bağcılarlılar, bizler genel başkanımızın Türkiye'de başlattığı adaletli, özgür, demokrat bir Türkiye mücadelesi için ne pahasına olursa olsun genel başkanımız ve il başkanımızı yalnız bırakmayacağımızın sözünü veriyoruz. Bağcılarda ötekileştirmeden herkesi kucaklayacak bir iklim oluşturmamız gerekiyor. Bağcılarda yapılan yanlışları biliyor ve bunlara çözüm üretiyoruz. Bağcıların geleceğe güvenle ve istikrarlı bir şekilde gidebilmesi için değişimin şart olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Konuşmamın sonuna gelirken Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı bu özel günde geçmişimize saygı göstererek geleceğe daha güçlü bir şekilde Türkiye bırakma kararlılığımızı yineliyoruz. Bu özel günü bizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnet ve özlemle anıyorum. Cumhuriyetimizi nice yüzyıllar yaşatacak, gelecek nesillerimize daha güçlü, daha adaletli bir Türkiye bırakmak için son nefesime kadar mücadele edeceğimin sözünü vermek istiyorum. Sözlerimi toparlarken çok yaşa Cumhuriyet, iyi yaşa Cumhuriyet demek istiyorum. Bizleri kongremizde yalnız bırakmayan değerli misafirlerimize şükranlarımı sunar teşekkür ederim.
KUĞU: İSTANBUL’UMUZA VE TÜRKİYE’MİZE HAYIRLI OLSUN
Gelecek Partisi İstanbul İl Başkanı Mehmet Kuğu, “Bugün burada Cumhuriyetin en önemli gününde Bağcılar ilçemizin ikinci olağan kongresine katılarak bizi sevindiren herkesi yürekten kutluyor, ikinci olağan kongremizin özelde bazılarımıza genelde İstanbul’umuza ve Türkiye'mize hayırlı olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum.” dedi.
DEMİR: HERKESİ KUCAKLAYACAK BİR YAPI OLUŞTURDUK
Gelecek Partisi İstanbul 3.Bölge Milletvekili Doğan Demir ise yaptığı konuşmada, “Biz dik duracağız, adam gibi duracağız, onurlu duracağız, birlikte yol alacağız. Bu vesileyle ben sevgili kardeşime de çok teşekkür ediyorum. Mertcan kardeşim seçim döneminde bu bölgede çok etkin rol aldı. Çok çalıştı. İnanılmaz bir emekle bütün ilçe başkanlarıma ayrıca burada Saadet Parti dostlarımız var onlara da çok teşekkür ediyorum. Çünkü seçim dönemde hep beraber çalıştık. İnanılmaz bir emekle, inanılmaz bir güçle ve bugün sizi temsilen biz mecliste üç tane arkadaşınız üç tane yürekli kardeşiniz beraber siyaset yapıyoruz. Cumhuriyetin 100. yılı çok kıymetli Cumhuriyet hepimizin vazgeçilmek tek dayanağıdır. Ama çok kısa bir şey söyleyeyim, Şimdi kuvveyi milliye ruhunu biliriz hepimiz. Şimdi Çanakkale'ye gittiğiniz zaman şehitliğe baktığınız zaman herkesin içinde olduğu bir yapı var. Türkiye'nin her bölgesinde işte biz tam da bu noktada ben Sayın genel başkanıma buradan tekrar çok teşekkür ediyorum. Bir kuvveyi milliye ruhunu Gelecek Partisi'ni kurarak gösterdiği için her kesimden her insanın içinde olduğu ve onca kilometrelerce binlerce kilometrelerce herkesi kucaklayarak bir yapı oluşturduk ve bugüne getirdiğimiz için ne olursa olsun arkadaşlar hiç umutsuzluk yok. Nasıl ki Mustafa Kemal Atatürk vesile arkadaşlara en zor koşullarda Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuş ilelebet yaşatmışsa biz de bundan sonra onu yaşatacağız. Ve onunla birlikte de gelecek partimizi yaşatacağız. Hepinize tekrar çok selam ediyorum. Saygılarımı sunuyorum.” ifadelerini kullandı.
DAVUTOĞLU: TARİH MİLLETLERİN SINAV ALANIDIR
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da bir konuşma yaparak, şunları söyledi;
“Tarih milletlerin sınav alanıdır. Bu sınav alanında en zor şartlarda omuz omuza verebilen en büyük engelleri aşabilen milletler kalıcı olurlar. Bu sınav alanında iç çekişmelere düşenler, şahsi menfaatlerini millet menfaatinin üzerine çıkaranlar ise tarihin şartları arasında ezilirler. 1918 böyle bir sınav alanıydı. Bir dünya savaşı bitmişti. Anadolu topraklarında ve Asya derinliklerinde bir çınar ama nasıl bir çınar ki kökleri sadece yüzyıllara değil, bin yıllara giden bir kültürün çınarı. Son direniş noktası gibiydi Anadolu. Bütün o kadim kültürlerin emperyalizme sömürgeciliğe karşı son direniş noktası. Anadolu düşmemeliydi. Anadolu tarih sınavından geçmeliydi ki, Anadolu'nun bir kartal başı gibi uzanan gerisindeki topraklarda da ümit olsun. Ve ordusu dağılmış şehirleri işgal edilmiş milletin ümitlerinin kırıldığı düşünülmüş bir dönemde Gazi Mustafa Kemal Samsun'a çıktı. 19 Mayıs 1919 ve arkasından İstanbul işgali İstanbul’da yapılan mitingler Anadolu'yu adım adım saran istiklal aşkı direnen Kahramanmaraş, direnen Gaziantep, direnen Şanlıurfa daha meclis kurulmadan Türkiye Büyük Millet Meclisi Kahramanmaraş verilen bir ses.
Erzurum Kongresi, Amasya Tamimi, Sivas Kongresi adım adım işlenen bir milli irade yolu. Nakış nakış işlenen bir istiklal yolculuğu ve 23 Nisan 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşuyla birlikte bir milli irade ilanı, misak-ı milli ilanı ve arkasından gelen savaşlar, savaşlar, savaşlar, direnen bir milletten daha güçlü, daha haklı, daha kalıcı hiçbir şey yoktur arkadaşlar. Direndiler, direndiler, direndiler. Arkalarında belki tarumar edilmiş bir vatan savaş yıkıntıları içindeki bir coğrafya vardı. Ama daha derinliğinde onları hasretle dua ile anan bir insanlık bir mazlum milletler manzumesi vardı ve sonunda 9 Eylül'de İzmir’de 1922 ondan bir sene sonra da Cumhuriyeti ilan edildi. Cumhuriyeti mevzu hur bir rejim zannedenler Türkiye'nin o derin arka planını fark edemeyenler yanılabilirler. Ama biz yanılmayız. İşte bugün Cumhuriyet'in yüzüncü yılındayız. Hem muhasebe edeceğiz hem partimizin adı gibi ve partimizin sembolü gibi yüz yıllık çınarın geleceğini konuşacağız. Evet cumhuriyet yüz yıllık bir çınardır ve bu çınarın geleceğinin konuşulacağı yer Gelecek Partisi Kongreleridir. Onun için Mertcan kardeşim böyle güzel bir günde kongre yaptı ki bu salondan ekranlar üzerindeki bütün vatandaşlara dinleme imkanı verdi. Bu meseleyi anlatma imkanı verdi bize. Saygıdeğer Divan, değerli milletvekillerimiz siyasi partilerimizin temsilcileri başta muhtarlarımız olmak üzere çok değerli sivil toplum kuruşu temsilcilerimiz ve tabii gelecek gönüllüleri. Hepinizin saygıyla muhabbetle selamlıyorum. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı kutlu olsun.”
Tarih bilincinde yoksun olanlar vicdandan, adaletten yoksun olanlar bizi eleştirebilir. Biz istiklal savaşının ruhunu taşıyoruz. Biz Cumhuriyeti mazlum milletlerin Cumhuriyeti olarak görüyoruz.
Ateşkes yapılır her türlü diplomatik çaba sarf edilir aynen Ankara hükümetinin diplomasi yapması gibi. Ama asla vatanları, toprakları işgal edilmiş kadınları, çocukları katledilmiş kutsal mekanları çiğnenmiş bir topluluğa yanlış yapıyorsunuz diyemezsiniz. Halide Edibi hatırlayın Sultanahmet'te nasıl kükrüyordu?
O günlerde İzmir İngiliz donanması İngiliz askerleri Sultanahmet'e girseydi acaba Halide Edip ne yapardı? Ne yapardı İstanbul halkı? Arkadaşlar Kudüs'te Mescidi Aksa'da İsrail postalı var. Bazıları için bu önemsiz olabilir. Bizim için önemli. Oradaki Kudüs'teki kardeşlerimiz için Gazzeliler için önemli, son dönemde böyle bir şey çıktı. Bir taraf sanki İsrail’i tutmak veya Filistin'e karşı olmak laikliğin, gelişmişliğin, modernliğin ve Cumhuriyetin bir parçasıymış gibi Filistin halkını yok sayıyor ve Cumhuriyet'in kutlanmasıyla Filistin'in anılması arasında niye Gazze'yi anıyoruz ki Cumhuriyeti kutlayalım sadece diyor. Diğer bir kesim ise 100. yılına ulaşmış Cumhuriyeti kutlamıyor düzgünce ve Cumhuriyet için yapmadıkları bir mitingi, yirmi yirmi beş gün bekleyip bir miting yapıyor. Bu ikisi de yanlış. Biz Gazze içinde sesimizi yükseltiriz, Cumhuriyetin çocukları olarak 100. yılını da kutlarız. Aramızdaki fark bu ne olurdu Sayın Cumhurbaşkanı bütün liderlerle birlikte bir Cumhuriyet etkinliğinde bir arada olsaydı ve gösterseydi ki biz bir milletiz. Cumhuriyet için fedai can etmiş bir neslin torunları olarak omuz omuzayız. Ne olurdu bu tartışma olmasaydı? Ne olurdu Türkiye'nin ana muhalefet partisi lideri ki Atatürk'ün partisi genel başkan adayı olan bir siyasetçi Filistinleri terör örgütü gibi göstermemiş olsaydı Atatürk'ü anlasaydı Cumhuriyet'in mantığını bilseydi dönüp de Gazzerilere teröristler demezdi hiç kimse. Çünkü benim karakterim bağımsızlıktır diyor Atatürk. Peki herkesin bağımsızlığı hakkı varda Filistinlilerin yok mu? İsrailliler onurla dolaşırken Filistinliler köle mi olacaklar? Neten Yahu'nun zikrettiği şekilde kehanetleri gerçekleşip İsrailliler seçilmiş millet olarak bütün Ortadoğu’yu ele geçirip daha Anadolu'ya kadar gelip üstün ırk olacaklarda Filistinliler köle mi olacak? Bu mudur insanlık anlayışı. Biz Cumhuriyeti de hakkıyla kutlarız ve Gazze'ye sahip çıkmayı da Cumhuriyet'in felsefesine, düşüncesine, tarihine sahip çıkmak olarak görürüz. Bakın bir sınav. Biraz önce değerli il başkanımız teşekkür ediyorum gençlere sadece 500 yüz metre kadar yürüdük aslında biz bugün iki buçuk kilometre yürüyecektik, İki bin yirmi üç metrelik bir bayrak açacaktık. Açık söyleyeyim iki kesim birden rahatsız oldu bundan. Sanki biz beşten yediye kadar yürüdüğümüzde yediden sonra başlayacak olan Bakırköy'deki etkinlik Bakırköy Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili belediye Başkanı etkinliği eksik kalacakmış gibi ne olurdu biz de oraya katılırdık? Yok efendim. Biz burada etkinlik yapacağız siz yapamazsınız.
CUMHURİYET KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLDİR
Cumhuriyeti kendi tekeline almak isteyenler Cumhuriyet'e en büyük ihaneti yaparlar. Nasıl Albayrak kimsenin tekelinde değilse Cumhuriyet'e kimsenin tekelinde değildir. Diğer taraftan kaymakamlık izin verdi. Memnuniyetle izni aldık. Bütün hazırlıkları yaptık. Bayrak üretimi bile vakit alıyor. Metrelerce bayrak. Her şey hazır. Son üç gün kala il başkanımızı arıyor kaymakamlık valilik efendim Cumhurbaşkanlığı iletişim başkanlığı her ne hikmetse bütün bu işler İletişim Başkanlığı'ndan çıkıyor. Yirmi altıyla yirmi dokuz Ekim arası etkinlik yapacakmış. Yani öyle bir tarih belirliyorlar ki tam bu ara. Zannedesiniz ki Cumhurbaşkanlığı iletişim başkanını gece gündüz çalışıyor, hiçbir vakit yok. Mesele bizi engellemek. Bu iki kesimin de karşı olduğu ne biliyor musunuz, istediklerini kutuplaştırmak. Cumartesi yapalım dedik. Aynı gün yani bir gün önceden aynı gün Sayın Cumhurbaşkanımızın mitingi var. Gönül ister ki Sayın Cumhurbaşkanı mitinge bütün milleti davet etsin bizleri de davet etsin de hep beraber Gazze için miting yapalım hep beraber Cumhuriyet Mitingi yapalım e peki bir taraf Gazze'yi tekelini almış bir taraf Cumhuriyeti. Gelecek Partisinin farkı bu. Diyoruz ki cumhuriyet de bütün millete aittir. Filistin davası da bütün millete aittir. Cumhuriyet de bütün mazlum milletlere aittir. Filistin davası da bugün mazlum milletlerin ve insanlığın vicdan savaşıdır. Kardeşlerime buradan selam ediyorum. Değerli arkadaşlar biz bu ikiliye son vereceğiz. Biz Cumhuriyet'in tarihi felsefi derinliğini tekrar tanıştıracağız ve milletle buluşturacağız
DÜN GELENLE BUGÜN GELEN ARASINDA FARK YOKTUR
Işte bu eşitlik bilincidir bizim Gelecek Partisi'nin kurmamızda da vesile olan biraz önce Doğan Bey'in söylediği gibi hiçbir ayrım gözetmedik. Farklı kimlikleri bir hamurda toplamaya çalıştık. Her kesimin her etnik ve mezhebi kimliğin her bölgenin temsili olsun istedik. Genel başkan olarak benim en büyük zorluk çektiğim şey ne oldu biliyor musunuz? En zor günüm zannedersiniz ki işte şu savaş günü, şu günü bu günü onların hepsiyle mücadele edersiniz. Dirayetli devlet adamı gecesini gündüzden katar mücadele eder. En zor gün on değerli arkadaşımın ismini tespit etmeye çalıştığım gündü. Neden? Çünkü hepsi değerli. Hepsi benim kardeşim hiçbirini diğerinden ayırt edemiyorsun, birinin ismini yazdığında diğeri aklına geliyor üzülüyorsun, onu yazdığında öbürü geliyor yine üzülüyorsun ama bir tek şuna baktım öyle bir on isim olsun ki arasında Cumhuriyetin vatandaşlarının hepsi baktığında orada benim temsilcim var diyebilsin.
Biraz önce söyledim Mertcan kardeşim Sivaslı, ben Sivas'ı çok severim. Bütün illeri severim de Giresun'lar alınmasın hepsini severim. Neden Sivas? Sivas Selçuklu'nun sınağıydı. Moğollara karşı verilen Kösedağ Savaşı'nda ve Sivas emperyalist güçlere karşı verilen mücadelede de Sivas Kongresi'nin merkeziydi ve o kongrede Anadolu'nun her rengi vardı. Her rengi, her kimliği işte biz şimdi Cumhuriyetin ikinci yüzyılını hep birlikte nakış nakış işleyeceğiz.
İlçe Başkanı Mertcan Kaplan daha sonra Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na çınar ağacı tohumu hediye etti. Tek adaylı kongrede yapılan oylama sonucu Mertcan Kaplan yeniden Bağcılar İlçe Başkanlığı görevine seçildi.
GELECEK PARTİSİ BAĞCILAR İLÇE YÖNETİMİ ASİL LİSTESİ
YAKUP MERTCAN KAPLAN
SÜLEYMAN KANDİL
DENİZ ACAR
ÖMER DİKBAŞ
CİHAN YEŞİLÇAY
MERTCAN ALTUNBAŞ
EMEL KALE
NERMİN BAŞALAN
KEMAL FERSAN
HAFİZE SULTAN TÜRK
ŞUAYİP ALDEMİR
BİLAL SOLMAZ
RAMAZAN DUR
NAZLI KARABULUT
HAMİT İBİŞ
FATİH ERGÜVEN
ERKAN SARAÇ
EMİN CAN TABAKOĞLU
HASAN ÇOLPU
ESER BAĞCI
YAŞAR ÜZÜMCÜ
MUSTAFA ADAK
DUYGU BÜRKE
TÜLAY PARMAKSIZ
MUSTAFA YILMAZ