SON SÖZÜ HEP DOĞANIN SÖYLEDİĞİ BİR YAŞAM DENEYİMİ

ÖZEL HABER

Gezi yazarı Melih Uslu bizi bu kez Ege âşıkları Çetin Altan’ın, Halikarnas Balıkçısı’nın, Azra Erhat’ın peşinden, bizleri az bilinen koylara, köy pazarlarına götürüp, yavaş akan zamanın içine çekti.Yeni kitabı "Ege’yi Gör ve Yaşa" kitabı bir gezi rehberinden ziyade son sözü hep doğanın söylediği bir yaşam deneyimini ortaya koydu

 

Fethiye, Dalyan, Köyceğiz, Ekincik, Akyaka, Marmaris, Selimiye, Bozburun, Söğüt, Rodos, Datça, Bodrum, Muğla, Çomakdağ… Ege’nin hepsi birbirinden farklı büyülü noktaları. Doğanın muhteşem ritmini öğreten bir köy veya yosun kokulu bir adada yaşamanın nasıl bir şey olacağını hayal etmeyen var mı? Gezi yazarı Melih Uslu bizi bu kez Ege âşıkları Çetin Altan’ın, Halikarnas Balıkçısı’nın, Azra Erhat’ın peşinden az bilinen koylara, köy pazarlarına götürüp, yavaş akan zamanın içine çekiyor. Ege’yi Gör ve Yaşa, bir gezi rehberinden ziyade son sözü hep doğanın söylediği bir yaşam deneyimi… Mavinin yeşile kavuştuğu denizin, badem, portakal, limon ve zeytin ağaçlarıyla bezeli çayırlara yayılmış koyun ve oğlak sürülerinin, kekik kokusunun daveti var bu sayfaların içinde…  

 

“Yolculukları seviyorum. En çok da mevsim değiştirilen seyahatleri… Bu kez yazı, Kaunos’ta karşılamak istiyorum. Haftalardır bana pek şefkatsiz davranan kış güneşinin tenimi ısıttığı, denizin her zamankinden mavi olduğu, renklerin belirginleşip asık yüzlerin gülümsediği, günlerin biraz daha uzun sürdüğü (ya da bana öyle geliyor) coğrafyada… Sabah saatlerinde ilkbaharı, akşamüstleri ise yazı kucaklamak için…” diyor Melih Uslu. Sadece biz değil Ege’yi görüp hayran kalan yabancıların bile hayal ettiği gibi, oraya yerleşmek veya beş yıldızlı otellerin temposundan uzak, sakin koylarda kamp kurarak, köy sofralarına konuk olarak daha “içten” yaşamak... İstanbul’daki evini kapatıp, eşiyle artık Marmaris’te yaşayan yazar, bu hayalini gerçekleştiren şanslı isimlerden. Ege’yi Gör ve Yaşa kitabında hem bu eşsiz coğrafyayı anlatıyor, hem de yazdığı üç kısa öyküyle karakterlerini ölümsüzleştiriyor.

 

“Ne zaman şehrin karmaşasından uzaklaşıp kendimi dinlemek istesem, soluğu Dalyan’da alırım. Hemen iskele çevresinde Şahin Kaptan’ı bulur, motoru maviliklere sürmesini isterim. Gölü denize, yeşili maviye bağlayan Dalyan Kanalı’nda bir rüya âlemine açılırız birlikte. İrili ufaklı teknelerin sıralandığı minik limandan uzaklaştıkça evler küçülür küçülür ve nihayetinde görünmez olur. Bir süre sonra insan gözünün görebileceği her açı, betondan ve otomobilden uzaklaşır. Bana sorarsanız günümüzün büyük şehir insanı için en büyük lüks budur.”

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.