Geçtiğimiz hafta aday listelerinin belli olduğu 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimi çalışmaları sürerken, siyasi partiler ve milletvekili adayları kendilerini seçmene anlatmaya devam ediyor.
İş dünyasının ve siyasetin tanınan isimlerinden Gökhan Türkeş Öngel, MHP İstanbul Milletvekili adayı olarak seçim çalışmalarını sürdürüyor. Öngel, gazetemize konuk olarak Kent Yaşam Gazetesi İmtiyaz Sahibi Celal Karaali’ye konuştu. Öngel, ülkemizin iç siyasi gündeminden Türkiye’nin dünya ekonomisindeki yeri ve jeopolitik meselelerine kadar geniş bir yelpazede kendisinin ve partisinin görüşlerini aktardı.
“BÖLGEYİ LAYIKIYLA TEMSİL EDERİM”
Gökhan Türkeş Öngel’in kendisinin de aslen Karslı olduğu ve Kars-Ardahan-Iğdır bölgesinden İstanbul 3. Bölgede seçilme ihtimali yüksek sıradan milletvekili adayı gösterildiği biliniyor. Öngel, bilhassa hemşerilerinin kendisine yüksek teveccühü olduğunu dile getirerek Meclis’te de bölgeyi layıkıyla temsil edeceğinin sözünü verdi.
C.K: Milletvekili adayı olma yolculuğunuzu bizimle paylaşır mısınız?
G.T.Ö: Bende vatan ve millet hassasiyeti vardır. Göçe zorlanan bir nenenin torunu olarak onun “Devletiniz yoksa canınızın, malınızın ve ibadetinizin bir değeri yoktur” sözü beni küçüklüğümde çok etkiledi ve vatan, millet, bayrak hassasiyeti bende çok fazla gelişti.
Biz Doğu ilinin sınırında olduğumuz için en fazla sıkıntıyı biz çektik. Kimseyle vatan sevgimizi yarıştırmayız ancak devletin, vatanın ve bayrağın sevgisi bizde doğduğumuz coğrafya gereği biraz daha yüksektir.
MHP bize teveccüh gösterdi. Şu anda MHP’nin MYK’sında da görevliyim. Sayın Bahçeli’nin 75 kişilik kadrosundayım, hem de Milletvekili adayı olarak karşınızda bulunuyorum.
“SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR”
C.K: MHP’nin kendi adıyla ve logosuyla seçime girmesi kararına ne diyeceksiniz?
G.T.Ö: Bekliyorduk. MHP’nin seçmen kitlesi Üç Hilal’i gördüğü zaman oyunu verir. Tabi ki Cumhur İttifakı olarak adayımız Cumhurbaşkanımızı tekrar seçtirmek ancak liderimizin kararı da bu yöndeydi ve bu şekilde seçimlere giriyoruz.
C.K: MHP olarak yeni hükümette üst düzey görevlerde bulunacak mısınız?
G.T.Ö: Şimdi mevcut siyasi iklimde MHP’nin tavrını okumak biraz zor olabilir. Çünkü Bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı gibi pazarlıkların yapıldığı bu ortamda MHP’nin böyle amaçları yok. Biz önce devletimiz ve milletimiz diyoruz. Aslında bakarsanız bu Gazi Mustafa Kemal’in düşüncesiyle bire bir ölçüşüyor. Gazi Mustafa Kemal de “Mevzu vatansa gerisi teferruattır.” demişti. Biz 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından her şeyi elimizin kenarıyla itip Cumhur İttifakı içinde yer aldık. Bundan sonra sayın liderimizin kararıyla üst bürokraside görevler alınabilir ancak biz bunları düşünmüyoruz.
“ÖYLE ADAYLAR VAR Kİ, ADAY OLDUĞU YERE NAVİGASYONLA GİDİYOR”
C.K: İstanbullu size neden oy versin?
G.T.Ö: Listelere baktığım zaman çok kıymetli arkadaşlarımızın olduğunu görüyorum. CHP ve İYİ Parti’nin de listelerine baktığım zaman çok kıymetli arkadaşlar olsa da toplumun STK, muhtarlar, basın mensupları gibi birçok kesimin iradesi de yansıtılmamış. Orada küreselcilerin iradesi var. Yani bazı adaylar var ki aday olduğu yeri bilmiyor ve oraya navigasyon olmadan gidemiyor. Bizim ise tüm işimiz, gücümüz, akrabalarımız bu 3. Bölgede bulunuyor.
Kars-Ardahan-Iğdır’a gelince orada ciddi bir teveccüh var. Siz buradaki tüm o bölge insanını yok saymışsınız. 20 tane isim veriyorsunuz ama Kars-Ardahan-Iğdır’dan bir tane isim vermemişsiniz. Bu kabul edilebilir değildir.
“KARS’TAN HER MESLEK ÇIKAR, VATAN HAİNİ ÇIKMAZ”
C.K: Seçmen bunu cezalandırır mı?
G.T.Ö: Cezalandırmalı. Birileri sizi çantada keklik görüyorsa bu mutlaka cezalandırılmalı.
2018 seçimlerinde 3. Bölgeden MHP’nin 3 vekili var, 4’ü kıl payı kaçırdınız. Siz 5. sıradasınız. Burada şimdi seçilme ihtimaliniz ne kadar?
Bizim vekillerimiz 2.7 kat daha fazla çalışmış Meclis’te. Hal böyle olunca bu çalışkan ekip bozulmadı ve ilk 4’e yazıldı. Ben de liderimizin kanaatiyle ilk sıraya yazılmış oldum. Kars-Ardahan-Iğdırlı hemşerilerimizin ve STK’larımızın teveccühüyle bu işi alacağımızı düşünüyorum. Kars-Ardahan-Iğdır’ı çantada keklik olarak görenlere tarihi hatırlatmak isterim; Bu bölge Rus imparatorunu mağlup edip kendi Cumhuriyetini kurdu!
Bölgeden gösterilen adayların çok az ve alt sıralarda olmasına yönelik beni şaşırtan çok büyük hassasiyet de gördüm farklı siyasi görüş ve partilerden. Benden farklı siyasi görüşteki arkadaşların bunu onur meselesi yaparak benimle konuştuklarını size söylemek isterim. Yerel siyasette de genel siyasette de Kars-Ardahan-Iğdır’ın mutlaka temsil edilmesi gerekiyor.
Benim her defasında vurguladığım bir sözüm var; Kars’tan doktor, mühendis, iş insanı gibi her meslekten adam çıkar ama vatan haini çıkmaz.
“ANKETÇİLER MHP’NİN OYUNU DİĞER PARTİLERE DAĞITIYOR”
C.K: Seçim sonucu tahmininiz nedir? Anketlerde de kafa kafaya çıkıyor sonuçlar.
G.T.Ö: Bizim bir yasa teklifimiz de vardı anket şirketlerine yönelik. Mesela borsada manipülasyon yapıyor ceza yiyor. Şimdi siyasette manipülasyon yapıyorlar bu borsadan da riskli. Biz diyoruz ki anket yaptınız, kimle yaptınız, nasıl yaptınız, kaç kişiyle yaptınız bunları paylaşın. Bunu yapmıyorlar.
2018’de MHP’nin ortalama oyu 4.7 gösterildi. Bir partinin de 17.6 gösterilmişti. Sandıklar açılıyor, MHP 11.2, o yüksek gösterilen siyasi parti de 9 almış. MHP anket şirketleriyle çalışmıyor. Birilerinin oyu eksik kaldığında herhalde “Size de MHP’den 2 puan verelim” diyorlar.
“SIĞINMACILAR İÇİN GÜVENLİ BÖLGE ŞART”
C.K: Sığınmacılar ve özellikle Suriyeliler hakkında ne söylemek istersiniz?
G.T.Ö: Türk milletinin Avrupa gibi faşist bir tavrı olamaz. Ama bu da tek başına bizim sıkıntılarımızı gidermez. Bizim göç isimli bir çalışmamız var. Göçmenleri direkt olarak gönderdiğimiz takdirde terör örgütlerinin katliamına maruz kalacak. Buna inanıyorum ki kimse onay vermez. Bir güvenli yaşam alanı oluşturalım, o bölgede zarar görmeden yaşamalarını sağlayalım. Nihayetinde herkesin kendi ülkesine gönderilmesi düşüncesindeyiz.
C.K: Bayramlarda ülkelerine gitmelerine ne diyeceksiniz?
G.T.Ö: 4-5 milyon göçmen varsa. Bunu 30 bin ile sınırlayabilirsiniz. Biz bunları kayıt altına alıyoruz, giriş çıkışları takip ediyoruz. Hatta son MHP grup konuşmasında sayın liderimiz Devlet Bahçeli de “bayramlarda gittiğinize göre bir sıkıntınız yok” dedi.
Ancak orası çok karışık bir bölge deyim yerindeyse fare deliği gibi. Rusya’nın kontrol ettiği alan var, Esad rejiminin kontrol ettiği alan var, PKK/YPG’nin kontrol ettiği alanlar var. Çok bölünmüş bir coğrafya. Bakıyorsunuz bir yerde problem yok ama başka bir yerde var. ABD diyor ki burada bir devletçik kuralım biz de diyoruz ki devletçik değil, güvenli bölge oluşturalım. Buralarda kalıcı konutları da yapıp insanları güvenli bir şekilde ülkelerine gönderelim. Eğer bunu başarabilirsek ülkemizde terör arasındaki bağı da koparmış oluyoruz.
“SIĞINMACILAR KESİNLİKLE GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE GÖNDERİLMELİDİR”
C.K: Halk sığınmacılardan kesinlikle kurtulmak istiyor. Seçmenin de AK Parti’den umudunu kesip MHP’ye bel bağladığını görüyoruz. Buna ne diyeceksiniz?
G.T.Ö: Cumhur İttifakı’nın tamamen bu konuda büyük hassasiyeti var. AK Parti’nin de öyle ama liderimiz sayın Devlet Bahçeli altını kalın kalın çizerek söyledi; Sığınmacılar mutlaka ve mutlaka güvenli bir şekilde gönderilecek.
Ama bakın Türkiye’de kamuoyu emperyal güçler tarafından yanlış yönlendiriliyor. Burada gerçekten iş yapan ve ülke ekonomisine katkı sağlayan birçok insan var. Bana şikayet geliyor; Adam diyor ki ben bu ülkeye katkı sağlıyorum ekonomiye katkı sağlıyorum ama bir restoranda garsonun bile saldırısına uğruyorum.
“TÜRKİYE MAKROEKONOMİK OLARAK TARİHİNİN ZİRVESİNDE”
C.K: Zengezur koridoru hakkında bilgi verebilir misiniz?
G.T.Ö: Karabağ 30 yıllık bir yaraydı ve bir anda bitirdik. Cumhur İttifakı ve milli irade budur. Türkiye makroekonomik olarak tarihinin en iyi noktasındadır. Nükleer santralimiz bitiyor, doğalgaz ve petrol aramalar son hızla devam ediyor. Aracımızı yaptık. Uçak gemisi yaptık. Silah ihracatımız 10 milyar doları geçti. Milli savunmadaki gelişmeler ortada. Batıda başlıklar atılıyor; “Türkiye’nin savaş gücü korkutucu boyutta” diye. Bu yüzden bize romantik sözlerle saldırıyorlar.
“TÜRK’E DÜŞMAN OLARAK BU BÖLGEDE RAHAT EDEMEZSİNİZ”
C.K: İran’ın itirazı neden?
G.T.Ö: İran diyor ki bu bizim kırmızı çizgimiz. Azerbaycan’ı zayıflatmak istiyor. Ama İran’a akılcı tavsiyem şu; Bu gölgede 350-400 milyonluk bir Türk nüfusu var. bölgenin müreffeh olmanın yolu Türklerle iyi geçinmektir. Türkler için de aynı şekilde diğer ülkelerle iyi geçinmektir. Türk’e düşman olarak bu bölgede rahat edemezsiniz.
Bakın Avrupa’da bir Yunan ile Alman’ın ortak hiçbir tarihi geçmişi yoktur. Ama ortak para, ortak ordu, ortak politikalar geliştiriyorlar. Şimdi ortak Latin dili üzerinde çalışıyorlar ortak dilimiz olsun diyorlar. Ama burada gelip bizi aşiretlere bölüyorlar.
“Z KUŞAĞI DİJİTAL TARİKATÇILIKLA YÖNETİLİYOR”
C.K: Z Kuşağı için ne söylersiniz?
G.T.Ö: Z kuşağı dijital tarikatçılıkla yönlendiriliyor. Bir cemaat ve tarikat nasıl lideri ne söylerse onu yapıyorsa, Z Kuşağı da emperyal güçler tarafından dijital tarikat olarak yönlendiriliyor. Örneğin Z Kuşağı bu dükkandan kahve içer diyorlar hemen oradan kahve içiyor gençlerimiz. Bunu giyer diyorlar hemen onu giyiyorlar. KENT YAŞAM HABER MERKEZİ