KESK’e bağlı Eğitim Sen İstanbul 4 Nolu Şube üyeleri bugün İstanbul, Sultangazi İlçesi Gazi Mahallesi’nde bulunan Atatürk Çiftliği İlköğretim Okulu öğretmenlerinden Erdal Güzel’in KHK ile görevden ihraç edilmesini protesto ederek görevine iadesini istedi.
“Haksız Hukuksuz İhraçlara Son, İşimizi İstiyoruz” yazılı pankart açarak okulun öğrencileri ve velileri ile birlikte okul önünde saat 12.30’da toplanan Eğitim Sen İstanbul 4 Nolu Şube yöneticileri ve üyeliri basın açıklaması sırasında sık sık “Çalmadık Çırpmadık Kandırılmadık”, “Ne Darbe Ne OHAL Demokratik Türkiye”, “Erdal Öğretmen Yalnız Değildir”, “KHK’ler, İhraçlar Bizi Yıldıramaz”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz” sloganları attı.
KHK ile ihraç edilen Eğitim-Sen İstanbul 4 Nolu Şube üyesi öğretmen Erdal Güzel'in işe iadesi talebiyle Gazi Mahallesi Atatürk Çiftliği İlk Öğretim Okulu önünde öğretmenler, öğrenciler ve Eğitim-Sen üyeleri basın açıklaması yaptı.
İlk konuşmayı Eğitim-Sen İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı İzzet İldeş yaptı. KHK ile binlerce eğitim emekçisinin haksız ve hukuksuz bir şekilde savunma hakkı bile tanınmadan ihraç edildiğini belirten İldeş "Arkadaşlarımız ihraç edilmesi nedenlerini dahi öğrenemedi. İhraç edilen arkadaşlarımız hakkında bir soruşturma bir tutanak yok. Haklarında dava açılanlarsa bu davaların tümünden beraat ettiler. Bizler iktidarın 'kandırıldık' söylemlerine kanmadık. Yapılan ihraçların, görevden uzaklaştırmaların Eğitim-Sen üyelerinin laik, bilimsel, demokratik eğitim mücadelesine yönelik olduğunun farkındayız" dedi. İktidarın OHAL gerekçesi ve KHK ile binlerce emekçiyi görevinden uzaklaştırdığını ve ihraç ettiğini hatırlatan İldeş, Eğitim-Sen üyesi eğitim emekçilerine yönelik baskıları gözaltı ve tutuklamalara da değindi. İktidarın tüm saldırılarına karşı laik, bilimsel, demokratik bir eğitim ve çocuklara güzel bir gelecek bırakma mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini belirterek sözü ihraç edilen eğitim emekçisi Erdal Güzel’e bıraktı.
25 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL uygulaması ve KHK'lerle eğitime, bilime eğitim ve bilim emekçilerine yönelik başlatılan kitlesel tasfiye uygulamaları hız kesmeden sürdüğünü ve Türkiye tarihinin en kritik referandumuna devasa sorunlar ve kamuda yaşanan ihraçlar sorunu ile sorunu ile gitmekte olduğunu ifade eden Erdal Güzel, 7 Şubat tarihinde OHAL kapsamında yayınlanan 686 sayılı KHK ile 2 bin 585'i MEB bünyesinde, 330'u üniversitelerden olmak üzere 4 bin 464 kamu personeli tamamen siyasi ve idari karar ve tasarruflarla ne ile suçlandıklarını bilmeden ve savunma hakkı bile tanınmadan adeta 'yargısız infaz' yapılarak kamu görevinden ihraç edildiğini hatırlattı.
“Birçok şube yöneticilerimiz ve üyelerimiz de dahil sendikamız genelinde 611,İstanbul'da gerçekleşen 100'e yakın şubemizde ise 9 arkadaşımız haksız ve hukuksuz şekilde ihraç edilmişlerdir. Örgütlü mücadelemizi sindirmeye yönelik özel bir girişim ile karşı karşıya olduğumuz kesindir” dedi.
OHAL ilanından itibaren 33 bin 55 eğitim emekçisi, 4 bin 911 bilim insanının işi, emeği, çalışma hakkı gasp edilmiş, eğitimin ve ülkenin geleceğine yönelik zorbaca ve hukuksuz adımlar atıldığını belirten Güzel, “Siyasi iktidarın yıllardır eğitimin dinselleştirilmesine ve ticarileştirilmesine karşı direnen, laik, bilimsel eğitimi savunan, barış ve demokrasi mücadelesi yürüten eğitim ve bilin emekçilerinin intikam alırcasına hareket etmesi kabul edilemez. Yıllardır örgütlü mücadelemizi zayıflatmak için tüm olanaklarını seferber edenler, sendikal faaliyetlerimizden zorla suç üretmeye çalışan bakanlık müfettişleri kaymakamı ve vali yardımcıları, üniversite rektörleri, darbe soruşturması sürecinde tutuklanmış, ihraç edilmiş ya da açığa alınmışken, kendilerini iktidara ispatlama gayreti içinde olanların oluşturduğu listeler üzerinden okullarda ve üniversitelerde yaşanan ihraçlar, kelimenin tam anlamıyla bir 'siyasi tasfiye' ve 'kıyım' şeklinde hayata geçirilmiştir” dedi.
Siyasal kimliklere göre yapılan fişlemeler, asılsız ihbarlarla, sendikal husumet üzerinden yürütülen çalışmalarla eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlü mücadelesinin hedef alındığını vurgulayan Güzel, “Bizleri ihraçlar, baskı ve tehditlerle susturabileceklerini sananların büyük bir yanılgı içine düştükleri açıktır. Eğitim emekçilerinin yüz yılı aşan örgütlenme ve mücadele geleneğinin temsilcisi olan Eğitim-Sen hiç bir döneminde iktidarlar önünde diz çekmemiş, egemenlerden aman dilememiştir. Eğitimin iktidarın dünya görüşü doğrultusunda biçimlendirilmesine, okullarımızın ve üniversitelerimizin iktidarın arka bahçesi haline getirilmesine asla izin vermeyeceğiz, mücadeleye bulunduğumuz her alanda devam edeceğiz” dedi.
Erdal Güzel sözlerini “Nereden ya da kimden gelirse gelsin örgütlü mücadelemizi hedef alan her türlü yasa dışı girişim ve saldırıya rağmen hukuksal ve örgütlü mücadeleden vazgeçtim geçmeyeceğimiz bilinmelidir. Gerçek anlamda laik ve bilimsel eğitim için, demokratik bir ülke için yürüttüğümüz mücadeleyi güçlendirmek hepimizin boynunun borcudur.
Tüm halkımızı, öğrencilerimizi, velilerimizi her türlü baskı, tehdit ve yıldırma girişimine rağmen iktidara değil halka hizmet veren eğitim ve bilim emekçilerine destek vermeye ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Bu ülkenin aydınlık yüzü olan eğitim ve bilim emekçileri faşizme ve karanlığa asla teslim olmayacak” diyerek tamamladı.
Eğitim Sen İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı İzzet İldeş, son süreçte eğitim emekçilerine yönelik saldırıların arttığını ve İstanbul Eğitim Sen 8 Nolu Şube Başkanı Sevtap Akdağ’ın da gece yarısı evinin kapısı kırılarak gözaltına alındığını hatırlattı. Diğer ihraç edilen emekçiler gibi Erdal Güzel’in ihraç edilmesine ilişkin bir gerekçenin de açıklanmadığına vurgu yapan İldeş, arkadaşımız hakkında herhangi bir tutanak yok, hakkında daha önce açılmış olan tüm soruşturmalar beraatle sonuçlanmıştır. Bizler eğitim emekçileri olarak, arkadaşımızın 4 ay önce dünyaya gelen bebeği Deniz’e ve tüm çocuklara söz veriyoruz ki, onlara yaşanacak güzel bir dünya bırakıncaya kadar mücadelemizi sürdürmekten asla vaz geçmeyeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
Eğitim emekçileri “Biz Çocuklarımıza Onurlu Bir Gelecek Bırakacağız”, “Erdal Güzel Yalnız Değildir”, “KHK’ler İhraçlar Bizi Yıldıramaz” sloganlarıyla eylemi sonlandırdı.