Dimdik ayakta duracağız
Öner sözlerini şöyle sürdürdü: "Diğer bütün ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de resmi nikahını kıydıran herkes kendi inancına göre dini nikah kıydırmakta özgürdür. Buna imam nikahı da dahildir. İsteseniz de istemeseniz de bu yasa geçecek söylemlerinden acilen vazgeçilmelidir. Hükümetimiz öncelikle kadınların can güvenliğini sağlamalıdır. Özgecan Yasası’nın kabul edilmesini istiyoruz. Kadınların daha özgür, yarınlarından endişe duymadıkları, hayattan koparılmadığı tam tersine hayata dört elle sarılabildikleri bir Türkiye için biz kadınlar, medeni kanunun bize tanıdığı haklarımızı korumak için, dimdik ayakta duracağımızı huzurunda ilan ediyoruz. Basın açıklamasına CHP PM Üyesi Kadir Gökmen Öğüt, CHP İstanbul il yöneticileri, meclis üyeleri, CHP ilçe başkanları, ilçe kadın kolları başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Alanda toplanan kadınlar taşıdıkları pankartlar ve ellerindeki kırmızı kartlarla yasayı protesto etti. Pankartlarda 'Analar burada kız babaları nerede', 'Müftülük yasasını geri çekin', 'Müftülük yasası çocuk gelin demektir', 'Müftülük nikâhına sessiz kalma hakların elinden gidiyor' yazıları yer aldı.
Öztürk; Kadın hakları geri alınmak isteniyor
Basın açıklamasının ardından CHP İlçe Başkanı Sebahattin Öztürk, kadın ve kız çocuklarının ötekileştirilmesine hizmet edecek bu yasaya toplum olarak karşı çıkılması gerektiğini ifade ederek, Bir erkek çocuğu babasıyım. Ama bütün kız çocukları da evlatlarımız. Kadınlarımız ve kız çocuklarımızın ötekileştirildiği bir Türkiye gerçeğiyle karşı karşıyayız. Küçük yaştaki çocuklarımızın reşit sayıldığı bu kanun yetkisinin müftülere tanınması laik hukuk devletine aykırıdır. Biz ülkemizde Avrupa ülkelerinde olduğu gibi herkesin hak, hukuk, adalet eşitliğini savunurken, Mustafa Kemal Atatürk’ün özellikle kadınlara tanıdığı hakları teker teker hükümet geri almak istiyor. Bütün ülkedeki kadınların buna tepki vermesi gerekir. Eğer doğru bir tepki gelişirse hükümetin bu konuda geri adım atacağına inanıyorum. Bu kadın erkek herkesin tepki göstermesi gereken bir tepkidir. Eğitimini tamamlamamış bir ülkedeyiz. Hak, hukuk adaletin korunmadığı bir ülkede bu yasanın çok sakıncaları olacağını düşünüyoruz.’ Müftü de bir devlet memurudur. Bir sakıncası yok’ diyenler birçok şeyin üstünü örtmeye çalışanlardır. Bizler bu konuda her türlü mücadelemizi sürdüreceğiz’ dedi. FİDAN UĞUR-KENT YAŞAM