HASAN TUĞ- BİZ AĞABEY KARDEŞİZ

ÖZEL HABER

Gazete ofisimizin mülk sahibi yaşam tarzı ve duyarlılığı ile örnek insan Hasan Tuğ ağabeyimizi 20 yıllık birlikteliğimiz süresinde bize gösterdiği samimiyet ve duyarlılığı dolayısıyla kendisini bir plaket ile onurlandırarak teşekkür ettik.

Yıl 1999. Marmara depremi olmuş, İstanbul çok büyük bir yara almış, yüzlerce bina yerle bir olmuş, binlerce ölüm var ve binlerce binada ağır veya orta hasar almış. Yani, eğer ki bulunduğun binada böylesi bir sorun varsa yeni ve güvenilir bir yer bulmak da bir o kadar zor. İşte böylesi bir ortamda Gazete merkezimizin bulunduğu ikitellide ki binada da sorun var ve boşaltmamız gerekiyor. Depremin de neden olduğu ekonomik dar boğaz alabildiğine bizleri sıkıştırıyor. Deyim yerindeyse yaprak kıpırdamıyor. İş ortağım kardeşim, dostum Umut Veli Develi ile önemli bir karar aldık. Riskli bir binada kalıp her an korku yaşamak yerine, daha sağlam ve dayanıklı hatta şehrin daha merkezi bir alanına ofisimizi taşıyalım dedik. Hummalı bir şekilde ofis arayışlarımız sürerken Sefaköy Halkalı Caddesi üzerinde ( şu an ki yerimiz) Tuğ iş merkezinde boş dairelerin olduğunu öğrendik. Binanın sahibi Hasan Tuğ’a ulaştık ve binasına kiracı olmak istediğimizi söyledik. Hasan ağabeyin eski kiracılarından canı yanmış olmalı ki bizden güvenebileceği bir kefil istedi. Neden diye sorduğumuzda, “Sizleri tanımıyorum. Geçmişte birçok insan kiracım oldu. Kimileri kiramı ödemeyerek mağdur etti, kimileri de elektrik- su paralarını ödemeyerek. Bunları yeniden yaşamamak için böyle bir karar almanın doğru olacağına inandım” şeklinde hoş bir açıklama yaptı. Gayet makul ve mantıklı bulduğumuz bu açıklama sonrası çok kıymetli bir iş insanı ağabeyimiz Halil Yağlı ile durumu paylaştık ve gereken yapıldıktan sonra sözleşmemizi yaptık.

20 yıldır beraberiz

Sözleşme sonrası gazetemiz ofisini taşıdık. Yıllar ilerledikçe karşılıklı güven ve sevgi sonucu kiracı-ev sahibi ilişkisi ağabey kardeş sevgisine dönüştü. Umut Veli Develi ile İstanbul’a yönelik yayın yapmaya başladığımız sürece Nasır Kaya’yı da dahil ederek Kent Yaşam Gazetesini tüm İstanbulluya okutmaya başladık. Gazetemizin dağıtım ağının genişlemesi, istihdam kadrolarımızın artması gazetemizi yay-sat aracılığı ile dağıtılmasına neden oldu. Bu bir anlamda İstanbul da ulaşamadığımız noktanın kalmaması, tam anlamıyla kentin gazetesi olmamıza vesile oldu. Bu süreçte ofisimizin alt ve üst  katlarında boşalan daireleri de kiralayarak mekan anlamında da daha da büyümüştük. O yıllarda gazetemiz bünyesinde çalışan, yetişen bazı arkadaşlarımız halen İstanbul ve İstanbul dışında belediyelerde basın danışmanlığı görevlerini yürütüyor. Birçok arkadaşımız ulusal gazete ve televizyonlarda muhabirlik yapıyor. Kısacası bu süreçte Hasan ağabeyimiz diğer daireleri kiralamamızda hiç tereddüt göstermemişti. 

HASAN TUĞ’UN İNSANİ YANI ÇOK AĞIRDIR

Hasan Tuğ bizi nasıl anlatır bilemem ama ben Hasan Tuğ’u insanı seven, doğayı seven, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, vatanın bütünlüğünden, bayrağın vatan topraklarında hep dalgalanmasından yana biri olduğunu söyleyebilirim. Dahası da gerçekten örnek gösterilecek bir insan. Zaten kendisi de hep söyler, önce insan olmak gerektiğini. Hasan ağabey, dini hurafelerden uzak, inancın şekilcilikten çok insanın kalbinde olduğunu savunan aydın bir insan. Öğretmen kökenli ve kısa bir sürede belediye meclis üyeliği yapmış. Kısa süre dememin nedeni ise kendi özetidir Sefaköy belediye iken meclis üyesi seçilmiş ama mecliste hoşuna gitmeyen” kirli talep ve kişisel çıkarlara” dayalı işlerden dolayı, hem partisinden hem de meclis üyeliğinden istifa etmiş. Vicdanı duygulardan korkan biri.

Neden plaket?

Mesleki hayatımızda yaptığımız işlerden dolayı sayısız plaket aldık, sayısız da plaket verdik. İyi yaptığınız- faydalı olduğunuz zaman birileri sizi plaketle takdir ve teşekkür eder. Sizlerde sizin için hayırlı- yararlı- faydalı bir işten dolayı karşı tarafa plaket verir teşekkür edersiniz. Bunlar tamamıyla insanı duygular ve takdir ederek hem örnek olmasını sağlarsınız hem de kişinin daha çok hayırlı işler yapmasına vesile olursunuz. Hasan Tuğ ağabeyimizle birlikte geçirdiğimiz 20 yılı değerlendirdiğimizde öncelikle insani tarafını hep takdir etiğimiz biri. Kiracısının yaptığı işte başarılı olmasını ve bol para kazanmasını yürekten arzu eden birisi. Sen kazan ki benim kiramı verebilesin diyecek kadar alçak gönüllü ve temiz kalpli biri. Böylesine insan, böylesine duyarlı, böylesine vatansever birine plaket vermek de bizim için ayrı bir onurdur.

İş hayatımız da geride bıraktığımız 20 yılı değerlendirdiğimizde Hasan Tuğ ağabeyimize gönülden bir teşekkür etmemiz gerektiğini düşündük. Hasan Tuğ, bildik mülk sahiplerinin aksine fırsat kollayan biri değil. Örneğin, kiraların şu anki durumu ve mülk sahiplerinin kiracıyı çıkarmak için uydurduğu onca yalanın aksine, öncesinden neyse aynı şekilde devam eden biri. Bunun için madden değil ama manen çok kıymetli olan gönlümüzden gelen bir plaketi teşekkür amacıyla verdik. Kendisine uzun ve sağlıklı bir hayat diliyoruz.

HASAN TUĞ- BİZ AĞABEY KARDEŞİZ

Kendisine tarafımızdan plaket verilmesini büyük bir sürpriz olarak değerlendiren Hasan Tuğ ise kısa açıklamasında, öncelikle böylesi bir düşünceden dolayı çok mutlu olduğumu ve benim için sürpriz olduğunu söylemek istiyorum. Resmiyette ben mülk sahibi sen de kiracı olarak görünebilirsin ama hep söyledim bizler ağabey kardeşiz. Ben sizleri kiracım olarak değil kardeşim olarak görüyorum. Geçmiş yıllarda bunu kanıtladınız. Şunu da çok samimi söylüyorum iyi ki seni ve diğer arkadaşlarını tanımışım. Bu plaketi evimin en güzel yerinde saklayacağım.  Ölümlü dünya hangimizin ne kadar ömrü var bilinmez. Ama önemli olan bu dünyadan gittikten sonrada güzel anılar ve güzel eserler bırakmak, güzel anılmaktır” dedi

Bizler de Hasan ağabeyimizi, hayata, insana ve doğaya olan bakış açısıyla hep anacağız ve sağlıklı nice yıllar diliyoruz. Kent Yaşam Gazetesi adına CELAL KARAALİ

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.