Esenyurt Bataklığı’nda Çığlık Sesleri

ÖZEL HABER

Esenyurt’taki konut projelerinden konut satın alarak mağdur duruma düşen vatandaşlar “ Bizim sorunumuz siyasilerin varlığıdır. Aksi halde bizler hukuka güveniyoruz ve siyasi baskı olmazsa mahkeleler bizim dosyaları en hızlı ve en adil şekilde karara bağlayacaktır” dediler.

 Esenyurt’taki konut projelerinin yarım kalması nedeniyle mağdur olan ortalama 30 bin vatandaş evlerini yıllardır teslim alamamanın sıkıntısını yaşıyor. Yaklaşık 10 yıldır denemedikleri yol kalmadığını ifade eden konutzedeler, “Paramızla rezil olduk” diyerek her ortamda ve her yollar sorunlarını paylaşıyorlar.  Mağdurların temsilcileri Yaşam Medya Grubu’nun Küçükçekmece’deki merkezine gelerek seslerine ses olmamızı istemişlerdi. Bu ziyareti geçtiğimiz hafta, “ ‘Esenyurt Bataklığı’ dosyasını açıyoruz”  manşetiyle kamuoyu ile paylaşmıştık.  Esenyurt’taki 30 bin konut mağdurunun sorunlarına ve yargı sürecindeki gelişmelere önümüzdeki süreçtede gündeme taşımaya devam edeceğiz. 

Mağdurlar tarafından dolandırıcı ve mafya gibi iddialarla adı geçecek olan tüm şahıslara ulaşma ve cevap hakkı kullandırma çabası içerisinde olacağız. Mahkeme evrakları adı geçen bazı isimlerin şuanda cezaevinde olması ve Esenyurt Belediye Başkanı Ali Murat Alatepe’nin “ dolandırıcılık hadisesi var, sorun hukuki bir konu” şeklindeki açıklamaları iddaiaları zaten doğruluyor.

‘Esenyurt bataklığı ’ tanımımız ise bizzat mağdurlara ait. Sebebine gelince; Esenyurt’ta bilindik onlarca inşaat firması vatandaşı “mağdur etmiş”. İşte mağdurların basınla paylaştığı ve kendilerini mağdur ettikleri iddia edilen firmalar:Innovia 4, Fi Yapı, Bulut İnşaat, Bakırcı ailesine ait Makrom Yapı, Osmanlı İnşaat, Ukra İnşaat, Saylan İnşaat, Babil Kuleleri, Ak Towers, Acun Kent, Kent Yapı İnşaat, EvivaQueen, Uçar Gurup, Gold, Home Milenyum, Spor City, Yeşil GYO, EvivaTower, Gümüş City’den ev alan ortalama 30 bin mağdur vatandaşın, ailelerini de hesaplayınca ortaya çıkan sayının korkunçluğuna dikkat çekerek, mağduriyetleri karşısında muhatap bulamamaktan da yakınıyorlar.

“DOLANDIRICILARDA DOLANDIRILIYOR”  

Bu süreçte mağduriyet yaşayan vatandaşları temsilen Yaşam Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Celal Karaali’yi ziyarete gelen hak sahiplerinin anlattıkları Esenyurt’un kurutulması gereken bir bataklık olduğunu gözler önüne seriyor. Hak sahiplerinden ‘Makrom Yapı Mağduru’ Fahri Kaygu çarpıcı bir iddia ortaya atıyor. “Beni dolandıran firmanın sahipleri ile dertleşir olduk. Dolandırıcı da dolandırıyorlar. İşin uzantısı dönemin belediye yöneticilerine ve mafyaya kadar ilerliyor. Onlarda tehdit altında. En başta inşaatları yapmak istemişler. Bu firmalarda para yok. Maketten satarak finansman sorununu çözmek istemişler. Daha ruhsat aşamasında belediyeye başvurulduğunda gerek resmi işlemler gerekse belediye tarafından işaret edilen hayırseverlik adı altındaki işler nedeniyle projeyi sürdürecek kaynak kalmıyor. Temel sorun burada başlıyor. Parsel birleştirme karşılığında müteahhitlerden ‘Bağış’ adı altında okul, camii, sosyal tesis gibi alanlar yapmaları isteniyor. Burada kamu yararı var gibi gözükmekte. Fakat, bu bağışlara harcanan paralar yapılan bağışların imalat maliyetleri ile kıyaslanarak kontrolden geçirilirse özel kasalara giden paralara ulaşılabilir. Bu temel sorun neticesinde  Esenyurt Belediyesi’ni yönetenlerdeki özgüven yüksekliğinin projelerin kat yüksekliğine sirayet ettiğini görüyoruz. Emsalin 2-3 kat fazlası konut imalatı yapıldı. İBB bu işe dur deyince konut satın alanlar mağdur oldu. Örneğin 200 dairelik proje 300 daire planlanarak 300 kişiye satılmış. Bu sorun şimdi çözümsüz bir hal aldı. Dolandırıcı firmalarda ‘izin verseler yapacağız. Bizde battık’ gibi cevaplar veriyorlar ” diyerek düşüncelerini paylaştı.

 “SORUNUMUZ SİYASİLERİN VARLIĞI!”

Fahri Kaygu;  dolandırılmaktan çok hukuk yoluyla bir sonuca ulaşamamanın sıkıntısını dile getirdi. Kendilerini dolandıran inşaat firmalarınında bir başkaları tarafından dolandırıldığını iddialarımı yıllardır mahkeme salonlarında da söylüyorum, dava dosyalarında da yazıyor. Esenyurt’ta vatandaşı dolandıran firmaların tamamının arkasında, yanında, önünde bildik ve etkin siyasiler var. Onlardan kurtulan dolandırıcılar yine mafya kıskacına sokuluyor. Yani bizim sorunumuz siyasilerin varlığıdır. Aksi halde bizler hukuka güveniyoruz ve siyasi baskı olmazsa mahkeleler bizim dosyaları en hızlı ve en adil şekilde karara bağlayacaktır” dedi

KİRLİ İLİŞKİLER HERKESİ SARMIŞ

“Evet mağdur var da, hele bir sorun neden mağdur var” diyerek, mağdurlar adına açıklama yapan Fahri Kaygu, “Geçmişi lekeli insanlara müteahhitlik firmaları kurduruldu. Politikacılara yakın (Emanetçi) kişilere bir kısım hazineye ait yahut park bahçe için ayrılmış yeşil alanlar önce başkası adına sonra bu emanetçilere satış yapılmış gibi verildi. Yada insanların kentsel dönüşüm kapsamında evleri yıkılıp müteahhitlik firmaları ile kat karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri yaptırıldı. Bazı kurumlar ve belediye bu işlerin organizatörlüğünü üstlendi. Maketleri yapıldı ve satışı için siyasi kimliği, sanatçı kimliği yada magazin kimliği nedeniyle toplum tarafından tanınan sevilen ve güven duyulan kişiler basın yayın kuruluşlarının verdiği destekle bu maketlerin tanıtımını yaptı.Tanıtımın yapıldığı dönemde pek fazla kıymeti olmayan araziler maketten yapılan satışlarla toplanan paralar kullanılarak tevhid(birleştirme) işlemiyle emsale sokularak kıymetli hale geldi” dedi.

Tevhid yoluyla yapılan maket konutlara örnek veren Kaygu, Makrom Yapı Esenyurt projesinin yapıldığı arsanın 12 parselden oluştuğunu, parseller arasında yolların olduğunu ve bu şekliyle büyük proje yapımına uygun olmayan arsanın maketten yapılan halleri ile satışa sunulduğunu belirtti. Maket satışlarından elde edilen parayla belediyeden parseller arasındaki yolların satın alındığını ve tek parsel haline getirildiğini belirterek, “Üzerine 5 katlı bina yapımına müsait olan arsalar tevhid işlemi sonrası 12-16 kat imar almaya müsait hale geldi” diyerek belediyenin hangi açıdan bu işlerde yer aldığının altını çizdi.

Bazı belediyelerin de parsel birleştirme karşılığında müteahhitlerden ‘Bağış’ adı altında okul, camii, sosyal tesis gibi alanlar yapmaları karşılığında da birleştirme yaptığını ileri süren Fahri Kaygu, “ Kirli ilişkiler herkesi sarmış. Bu bağışlara harcanan paralar yapılan bağışların imalat maliyetleri ile kıyaslanarak kontrolden geçirilirse özel kasalara giden paralara ulaşılabilir” diyerek düşüncelerini paylaştı.

“ CUMHURBAŞKANINA, TRUMP’A, PUTİN’E GİDİN!”

Bazı projelerdeki hak sahiplerine “kime giderseniz gidin. İster Cumhurbaşkanı’na, isterseniz Trump’a ya da Putin’e gidin. Ya fark vereceksiniz, ya da daire alamazsınız” diye fütursuzca insanları tehdit ve tahkir ettiklerini de belirten mağdurlar, “Benden hiçbir şey alamazsınız. Hatta üzerine dünya kadar avukatlık ücreti borçlanırsınız” şeklinde tehdit edildiklerini ve avukatlık ücretini de ödediklerini söylediler. Açılan hukuki davalarda da bilirkişi ücretini mağdur vatandaşların ceplerinden ödediklerini ve bilirkişi ücretini yatırmadığı için davası mahkeme tarafından red edilen mağdurun olduğunu söylediler.

Mağdurlar, “Bunlar profesyonel örgütler ve mağdur vatandaş hakkını hukuki yollardan aramaya kalkarsa, usul yönünden davalarının red edilip, üstüne bir de karşı tazminata mahkum ediliyor” dediler.

Son olarak devlet yetkililerine, siyasi parti temsilcilerine, adalet teşkilatı çalışanlarına, hakim ve savcılara seslenen mağdurlar, “Lütfen vatandaşın haklı haykırışlarını duyun. Duyduğunuzu biliyoruz, lütfen gereğini yapın”

NUR GÖK : “HERKESİN ÖNÜNDE TEHDİT EDİLDİM”

Konut mağdurlarının ölüm veya başka türlü tehdit edildiğini iddia eden mağdurlardan Nur Gök ‘ün söyledikleri ise olayın bir başka vahametini gözler önüne seriyor. Acun Kent ve Babil Kulelerinden 8 yıl önce aldığı 5 konutun hala kendisine teslim edilmediğini söyleyen Gök, benim mağduriyetim bu iki firmanın el değişmesiyle orta çıktığını ve bu nedenden dolayı tüm birikiminin yanı sıra ekmek teknesi olan bir işyerinide onlara kaptırdığını söyledi. 8 yıldır mahkeme salonlarında hak mücadelesi verdiğini söyleyen Gök, mahkemede çare bulamadıkça bu dolandırıcıların eline yeniden düştüm. Benim çaresizliğimi gördükçe, yeni şeyler vadederek dışarıdaki birikimlerimide elimden aldılar. Bu gün sadece emekli maaşım kaldı elimde ve kirada yaşıyorum. Ölüm tehdidi dahil, ar- namus iftiraları dahil herşeyi yapabileceklerini onlarca kişinin gözü önünde yüzüme baka baka söylediler.

Mevcut Belediye Başkanı Ali Murat Alatepe’nin de bu gerçekleri gördüğünü söyleyen Gök, Alatepe de bizi haklı gördü ve tek yapabileceği” gidin mahkemede hakkınızı arayın” demek olduğunu ve arabası taşlandıktan sonra onunda susmak zorunda kaldığını söylediler.


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.