Yrd. Doç. Dr. Faruk Levent yaptığı açılış konuşmasında “Enderun eğitimiyle ilgili ilk panel. Bu yüzden çok önemli. Bağcılar Belediyesi’ni tebrik ediyoruz. Bu gibi eğitim kurumlarının devamının gelmesini istiyoruz” dedikten sonra sözü konuşmacılara bıraktı.
“Enderun’da insanlar dünyanın bir numaralı idarecileri oluyor”
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil zaman zaman esprilerle süslediği konuşmasında şunlara değindi: “Osmanlı’da Enderun’da yetişenler dünyayı idare ediyorlardı. Böylesine bir mektep son derece önemli bir mektep. Bu adamlar boğaz yalılarında yetişmiyor. Köylerde mezralarda en ücra köşelerde bulunan insanlar. Enderun’da insanlar dünyanın bir numaralı idarecileri oluyorlar. Öncelikle bu ihtiyaç askeri ihtiyaçtan doğdu. Enderun, devşirme sistemi içerisinde derlenen çocuklardan, belli aşamalardan geçtikten sonra seçilen en iyilerinin yetiştirildiği yerler. Devşirme sistemiyle buralara çocuklar alınıyor. Bu alınma kesinlikle rıza meselesidir. Rızası olmayanın çocuğu oraya kesinlikle alınmaz. Tek çocuğu varsa asla alınmaz verse de alınmaz. İki çocuğu varsa bir tanesi alınabilir. 40 haneden 1 hanenin çocuğu alınıyor. Fazla alınamıyor. Çocukların özürlü bir durumu, fiziksel bozukluğu ve Türkçesi olmayacak. Osmanlı kendine güvenen toplumdur. Ben çocuğu alır en iyi şekilde yetiştiririm der ve en güzel şekilde yetiştirip yönetici yapar. Çocukların aileleriyle bağı kesilmez”
“Sokaklarda yürüyen ölülerden geçilmiyor”
“Çocuklara aidiyet duygusu veriliyordu. Bir tek şeyi düşünüyorlardı İslam’a ve Türk Milleti’ne güç vermek. Ancak biz Enderun’un eğitim şeklini yaşatamadık. Ama Amerikalılar 40 yıldır bu ülkede benim evlatlarıma kendi aidiyet duygusunu verip üzerime tank ve tüfekle yürütüyorlar. Benim yaptığım Enderun’u adam başka türlü modernize ederek üzerimize sevk edebildi. Bu olan bitenler gözümüzü açsın. Bugün böyle bir mektebin numunesi yok. Bağcılar’da Enderun mektebinin değerini ve kıymetini şimdi daha iyi bilelim. İlim olmayan yerde cehalet oluyor. Ve cahillerde ölü oluyor. Ne yazık ki sokaklar yürüyen ölülerden geçilmiyor. Ama Bağcılar’da Enderun eğitiminin bir şeklini görmek beni çok heyecanlandırdı ve mutlu etti. Bu gençlikten umutluyum”
“Enderun gibi bir okul şu anda yapılabilir mi?”
Yrd. Dr. Coşkun Yılmaz ise “Enderun, gerçekten çok üstün bir yönetim kabiliyetinin insan fıtratına ve duygusuna nasıl farklı bir nesil inşa ettiğinin göstergesidir. Enderun sadece bir eğitim kurumu değil temel bilgilerin verildiği ve uygulamasının yapıldığı bir yer. Enderun eğitimi zengindi bugünkü eğitim gibi değil. Buradan çıkan yöneticilerin arasında sanatçı ve edebiyatçılar da var. Fiili olarak hayatın içindeler. Enderun olmasaydı Mimar Sinan gibi onlarca isim olmazdı.
Cumhuriyet döneminde Enderun sistemi gözden geçirilmiş olsaydı şu an çok farklı bir Türkiye’de yaşıyor olacaktık. Bu yeryüzünün tarihinde bir Osmanlı devleti var. Osmanlının hazinesinden istifade etmiyoruz. Hepimizin bir Enderun’u olması lazım” dedi.
Programın ilerleyen dakikalarında soru-cevap kısmına geçildi. Öğrenciler katılımcılara sorular yöneltti. En dikkat çeken ise “Enderun gibi bir okul şu anda yapılabilir mi?” sorusuydu. Prof. Dr. Şimşirlioğlu bu soruya “Elbette kurulabilir ama Enderun gibisi çok zor. Çünkü bugün kararlar TBMM’de alınıyor Külliye’de değil. İdareciler de Siyasi Bilimler’de yetişiyor. O yüzden zor. Ama eğitim sisteminde değişikliklerle Enderun benzeri bir eğitim sistemi kurulabilir” cevabını verdi.