Başkan Kılıç’ın konuşmasının satır başları şöyle:
Şehirlerdaha hızlı gelişecek.
‘’Koalisyon hükümetleri döneminde sürekli seçimleri yaşadık. Bu ülke 45 günlük hükümetler gördü. Ortalama bir koalisyon hükümetinin Türkiye’de ömrü 16 aydı. Her seçimde başa geçen hükümetle birlikte şehirlerin yönetim kadroları da değişti. Merkezi hükümet kendiyle uyumlu çalışabileceği kadroları atadı. Valiler, kaymakamlar, emniyet müdürleri, milli eğitim müdürleri de bu yüzden her seçimde değişti. Bir tek belediye başkanları ve muhtarlar değişmedi ama bir belediye başkanının şehri iyi şekilde yönetebilmesi için şehrin valisi, kaymakamı, idari amirleriyle de koordineli çalışması gerekir. Bu kadrolar eğer sürekli değişirse şehirdeki vatandaş için proje üretemezsiniz. Bunu uygulayacak zamanınız olmaz. Şehre atanan kim olursa daha şehri öğrenmeden, alışmadan başka bir yere tayin oluyordu. Böyle bir ortamda da şehirler kalkınamıyordu. Cumhurbaşkanlığı Sistemiyle artık ülkede en az 5 yıl seçim olmayacak. Sık sık her seçimde bürokratik kadronun yer değiştirmesi de söz konusu değil. Her yıl vatandaşlarımızın ve bilhassa çocuklarımızın yaşam kalitesini arttırmak için valilikle, kaymakamlıkla, ilçe milli eğitim müdürlüğü ile yüzlerce proje gerçekleştiriyoruz. Eğer bu kadrolar sürekli değişirse bu projeleri hayata geçirmek mümkün mü? Asla mümkün değil.‘’
İstikrarı kalıcı hale getirmeliyiz.
‘’Türkiye istikrarlı yönetimi AK Parti iktidarıyla gördü. Bunun bir yansıması da şehirlerde rahatlıkla gözlenebiliyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ülkede son 15 yılda yaşanan istikrar ortamıyla şehirlerimize havalimanları, üniversiteler, stadyumlar, şehir hastaneleri, otoyollar, köprüler ve daha nice büyük yatırımlar yapıldı. Vatandaşımız artık dünyanın en ileri devletlerinin vatandaşlarıyla aynı kalitede yaşam standartlarına sahip oluyor. Bu istikrarı kalıcı hale getirmeliyiz. Çift başlılık ve koalisyon hükümetleri istikrarsızlığa neden oluyor.Bunun son bulması lazım. 16 Nisan’da yapılacak referandum büyük fırsat. Güçlü bir ‘evet’ ile inşallah daha güçlü bir Türkiye inşa edeceğiz.’’
Kağıthane ‘Evet’ diyor.
Aynı şekilde Kağıthane’de de yatırımlar var. Kağıthane-Dolmabahçe Tüneli ile Kağıthane’den Beşiktaş’a 5 dakikada ulaşılabiliyor. Yeni metro ve tramvay ağları, Haliç’e Kağıthane deresi üzerinden deniz suyu getirilerek yeniden canlandırılması ve 900 yataklı Yeni Etfal Hastanesi’nin ilçemizde inşa edilişi, kentsel dönüşüm atağıyla %60’a varan değişim ve dönüşüm, Osmanlı Arşivleri Sitesi’nin Kağıthane’ye gelmesi ve daha birçok büyük proje ülkemizdeki istikrar ortamının Kağıthane’de birer yansıması. Vatandaşlarımıza her ortamda Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin ülkemize sağlayacağı kazanımları anlatıyoruz. Yapılan hizmetlerin herkes farkında. Yaşı 30 ve üzeri olanlar geçmişin kötü günlerine dönmek istemiyor. Esnaf, ev hanımı, işçi, üniversiteli, kadın erkek, genç yaşlı kime gidersek istikrar ve güven istiyor. Bu yüzden görüştüğümüz vatandaşlarımızın çoğunluğu referandumda oyunu ‘evet’ kullanacak. Belli bir oranda kararsızlar var ama seçime daha yakın bir zaman kala onların da Türkiye’nin geleceği için oyunu ‘evet’ kullanacağına eminim.’’
Sokaklar temizse o ülkede istikrar vardır.
‘’Koalisyon hükümetleri döneminde belediyeler işçisine maaş ödeyemezdi. Maaşını alamayan işçi verimli çalışabilir mi? Kimse çalışamaz. Eskiden temizlik işçileri greve gider, sokaklar haftalarca çöp yığınlarıyla dolar taşardı. Çünkü devlet belediyelere kaynak aktaramıyordu. Memurunun maaşını bile ödeyemiyordu. Batılı ülkelerden alınan yüksek faizli borçlarla anca ayı kurtarıyorduk. Çok şükür o günler geride kaldı. 13 yıllık belediye başkanlığı görevimizde böyle bir şey yaşamadık. Kaynaklarımızı doğru kullandık, kimsenin alın terini heba etmedik. Elbette ki bu da ülkemizin güçlü ekonomisi sayesinde oldu. Eğer sokaklar temizse o sokağın temizlik işçisi hakkını alıyor demektir. Eğer işçi hakkını alıyorsa ülkede istikrar var demektir. Bugün Kağıthane havası, suyu, sokağı en temiz ilçelerden biri haline geldi.’’
Kentlerin Başkent’le bağları daha da güçlenecek.
‘’1995’te 58 milyon olan nüfusumuz bugün 78 milyonun üzerinde. Aradan geçen 22 yılda şehir sayıları ve nüfusları arttı ancak milletvekili sayısında bir değişim olmadı. Milletvekili sayısının 550’den 600’e çıkarılması bu noktada çok önemli çünkü milletvekili sayısının artması demek halkın temsilinin mecliste artması demek. Seçildiği şehrin sorunlarıyla ilgilenecek milletvekili sayısı artıyor. Bir diğer ifadeyle kentlerin Başkent’le bağı daha güçlü hale geliyor.’’