Yaşamının büyük bölümünü aktif siyaset içinde geçiren ve önceki yıllarda milletvekilliği, belediye başkanlığı ve il başkanlığına da aday olan Zeybek, siyasi konuşmalarındaki konuya hakimliği ve hitabetteki ustalığıyla da tanınıyor.
Hem Sarıyer hem de İBB Meclisi’nde CHP’nin grup başkanvekilliğini yürüten Zeybek, aynı zamada grup adına sözcülüğü de üstlenip, yaptığı konuşmalarıyla yerel ve ulusal anlamda sorunlara dikkat çekip, çözüm önerileri getiriyor.
“Adalet” yürüyüşünü başlatıp, eylemine destek veren binlerce kişiyle birlikte azimle yürüten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu yalnız bırakmayan Gökan Zeybek, ülkenin her yerinden gelen vatandaşların yanısıra Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, CHP Sarıyer İlçe Başkanı Mehmet Deniz, belediye meclis üyeleri, partililer ve yürüyüşüye gönüllü katılan sarıyerlilerle kolkola adalet isteğiyle yürüyor.
“HERKESİN ADALETE OLAN İNANCINI EN ÜST SEVİYEYE ÇIKARMAK GEREKİR”
Zeybek, yürüyüşle ilgili görüşlerini belirttiği Sarıyer Belediye Meclisi’ndeki konuşmasında ise toplumların olmazsa olmazlarından olan adalet kavramına dikkat çekip şunları söyledi:
“Bu ülkede 2009, 2011, 2012 yıllarında ülkenin yürekli evlatları, yurt dışında görevliyken kendileri hakkında açılmış uyduruk davalarda yargılanmak üzere uçaklarla Türkiye’ye gelip, savcılara ifade verdi ve haksız biçimde tutuklanıp, dört sene, beş sene hapis yattı. Herkesin adalete olan inancının, adalet kurumunu bütün organlarıyla güçlendirerek, ister iktidar partisi, ister muhalefet partisi üyelerinin tümünün kendisiyle ilgili açılmış dava sürecinde haksızlığa uğramayacağına olan inancını en üst seviyeye çıkarmak gerekir. Adalet yürüyüşü Cumhuriyet Halk Partisi’nin yürüyüşü değildir. Bu yürüyüşe katılan hiçbir unsur kendisini hiçbir siyasi partinin tarafı ya da taraftarı olarak görmemektedir. Biz orada toplum olarak ortak şemsiyemiz olan Türk Bayrağı altında yürüyoruz.”
Kitaplara düşkünlüğü ve iyi bir okuyucu olduğu da bilinen ellli yaşlardaki Gökan Zeybek’in hem mimarlık hem siyaset hem de toplumsal yaşamdaki sosyal sorumluluk projelerinde üstlendiği görevlere bakıldığında uzayan beyaz sakallarını gerçekten de değirmende ağartmadığı anlaşılıyor.