Anayasa değişikliği ile ilgili yapılmak istenenin, halkın oylarıyla seçilenleri etkisiz hale getirmek olduğunu belirten CHP PM Üyesi Canan Kaftancıoğlu, “Başkanlık bir siyasi parti meselesi değildir. Bu referandum bu memleketin yetiştirdiği her vatandaşın sorumluluğudur. Bu referandumda ‘Hayır’ vermekle hiçbirimizin işi bitmeyecek. Herkese anlatmalı, ikna etmeliyiz. Bu referandum bu ülkede ezilen kesimlerin, işçilerin, halkların varlık meselesidir. ‘Hayır’ bizim için bir sonuç değil. ‘Hayır’ bu sistemi düzeltmek için bir adımdır. Sandıktan kesinlikle ‘Hayır’ çıkacak. Evet için tek bir argümanları yok. Bizim ise elimizde onlarca argümanımız var” dedi.
KADINLARA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR
OHAL adı altında muhalif kesimlerle hesaplaşıldığını öne süren Kaftancıoğlu, “Çok sayıda, gazeteci, aydın, yazar, akademisyen KHK’larla sistemin dışına itiliyor. Bu, muhalefeti tasfiye etmektir. Bu anlamda bütün yurttaşlarımıza ve özellikle kadınlara büyük iş düşüyor. Unutulmamalıdır ki diktatörler iş başına geldiğinde ilk ezilenler kadınlardır. Bize ne derlerse desinler zalimden korkmadan zalime inat hukuk karşısında hepsinden soracak hesabımız var. Tüm bunları düşündüğümüzde referandumdan ‘Hayır’ çıkacağına yürekten inanıyorum. Herkesin buna inanarak çalışma yapmasını bekliyoruz” dedi.
CUMHURİYET YOK EDİLMEK İSTENİYOR
Gazeteci Yazar Mehmet Yeşiltepe ise Türkiye’de yapılmak istenen Anayasa değişikliğinin dünyadaki siyasi ve ekonomik gelişmelerden bağımsız olarak düşünülmemesi gerektiğinin altını çizerek, “Ben de sandıktan ‘Hayır’ çıkacağına inanıyorum. Amerika’da Trump’ın seçilmesi, bakanlıklara Amerikan ekonomisinin önemli isimlerinin getirilmesi, bundan sonra tekellerin, sermayenin çıkarlarının çok daha fazla öne çıkması anlamını taşıyor. Türkiye’de yapılmak istenen de ekonomik olarak buna benzer, siyasi olarak da Cumhuriyet’in kökünü kazıma anlayışıdır. Elimizde var olan Cumhuriyeti yok etmek istiyorlar. Bu da AK Parti Hükümeti’nde somutlaşıyor. Türkiye’de şu an dünyada eşi benzeri olmayan bir başkanlık sisteminin dayatılmasıyla karşı karşıyayız. Sermaye güçlendirilecek ve hiçbir denetime tabi olmayacak. Emekçi sınıf kapitalizmin gaspına her anlamda uğrayacak.. Şiddetle bunlara karşı çıkıp tek bir ‘Hayır’da buluşmamız gerekiyor. Umutsuz değil çok büyük bir umutla ve inançla mücadelemizi güçlendirmeliyiz. Çünkü herkesin bir ‘Hayır’ deme nedeni var’ dedi.
FİDAN UĞUR-KENT YAŞAM