Kartal Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ekipleri, hem halk sağlığını korumak hem de geri dönüşüme katkı sunmak amacıyla ilçede tatlı ürünlerinin satışını yapan iş yerleri ve üretim imalathanelerini denetleyerek atık yağların toplanmasıyla ilgili çalışanları ve işletme sahiplerini bilgilendirdi. Yağların polaritesini ölçen ekip, polaritesi 25’in üzerine çıkan yağlarla alakalı gerekli işlemleri yaptı. Çevre ve geri dönüşüm konularına büyük bir hassasiyetle yaklaşan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün öncülüğünde çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Kartal Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Dr. Dilek Kars: “Bayram öncesi Kartallı vatandaşın sağlığını korumak bir yandan de çevreye ve ekonomiye katkı sunmak amacıyla tatlı imalathaneleri ve bu ürünlerin satışını yapan iş yerlerini farklı bir denetime tabi tuttuk. Kızartma yağlarının sıcaklığını ve kalitesini tespit etmek için kullanılan taşınabilir polar madde ölçüm cihazı ile iş yerlerinde kullanılan kızartma yağlarının polaritesini ölçtük. Polaritesi 25’in üzerine çıkan yağlarla alakalı ekibimizle birlikte gerekli işlemleri yaptık. Halkımızın sağlığı bizim önceliğimizdir. Bu yüzden denetimlerimizde işletmelerin kızartma işlemini sabit sıcaklık şartları sağlayan fritöz gibi kaplarda yapılıp yapılmadığına, yağın sıcaklığının maksimum 190°C, kullanılan yağ zeytinyağı ise 160 °C olmasına, yağların birden fazla kullanılmamasına baktık. Polar ölçü cihazı ile yağın kalitesini ölçtük, olması gereken sıcaklığa sahip mi ona baktık. Yağın polaritesinin 25’in üzerine çıkmaya başladığı durumlarda söz konusu yağ yavaş yavaş kanserojen madde üretmeye başlar. Bu durumdaki yağların kesinlikle kullanılmaması gerekmektedir.” dedi.
Bitkisel Atık Yağların Çevreye Etkileri:
1 litre kullanılmış yağ, 1 milyon litre içme suyunu yani 15 kişinin bir yılda alması gereken suyu içilmez hale getirir.
Kullanılmış bitkisel yağlar, atık su kirliliğinin % 25‘ini oluşturmaktadır.
Atık yağlar, atık su giderlerinde ve kanalizasyon hatlarında birikerek boru kesitlerinin daralmasına ve tıkanmalara sebep olmaktadır.
Atık yağlar, atık su arıtma tesislerinin yoğun ve hızlı bir şekilde kirlilik yükünü artırarak işletme maliyetini yükseltir.
Evsel atıklarla karıştırılan atık yağlar, katı atık depolama sahalarında yangınlara neden olmaktadır.
Bitkisel atık yağların kalorileri çok yüksektir. Bu atık yağlar kanalizasyona döküldüğü zaman su yüzeyini kaplar ve bu su sistemine zarar verir, güneş ışığını engeller ve havadan suya oksijen transferini önler.
Zamanla suda bozularak sudaki oksijenin tükenmesini hızlandırır.
Denize, akarsuya ve göle ulaşan bitkisel atık yağlar, buralarda yaşayan canlı türlerine zarar verir.
Bitkisel Atık Yağların Geri Kazanılması
Türkiye’ de yılda yaklaşık 1.500.000 ton bitkisel yağ tüketilmektedir.
Kızartma işleminde yaklaşık 350.000 ton atık yağ üretilmektedir.
2005 yılında 1.300 ton, 2006 yılında ise 1.680 ton bitkisel atık yağ toplanmıştır.
2007-2008 yıllarında bu miktar kısmen de olsa bir miktar daha artmıştır.
Yılda toplanan yağ miktarı 1 yılda tüketilen yağ miktarının neredeyse %1’ini oluşturmaktadır. Kullanılmış bitkisel yağlar biodizel işleme lisansı olan firmalar tarafından biodizele dönüştürülmektedir.
Biodizel; kullanılmış bitkisel yağlar, kanola, soya yağı gibi bitkisel yağlardan elde edilen dizel motorlarda kullanılan yenilenebilir bir yakıttır.