Türkiye’ye ve Türk halkına karşı ilgi ve hayranlık besleyen Asya kıtası ülkelerinden, son yıllarda yoğun talep aldıklarını anlatan Recep Arifoğlu, “İstanbul, Kapadokya ve Pamukkale’ye ilgi yüksek. Asya Kıtası’ndaki ülkelere, Kayseri’nin kış merkezi ile tarihi ve kültürel zenginliğini de anlatıyoruz ve Kayseri’ye olan talebi arttırmayı hedefliyoruz” dedi.
Asya Kıtası’ndaki turizm fuarlarına katılmakta olduklarını kaydeden Recep Arifoğlu, şunları söyledi: “Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da, 8 – 10 Eylül 2017 tarihleri arasındaki Matta Turizm Fuarı’na, grup otellerimiz adına katıldık. Fuar sırasında, ülkemize yoğun hayranlık duyduklarını gözlemledik. Dini birlikten dolayı yoğun ilgi görmekteyiz. Ağırlıklı olarak sonbahar ve ilkbaharda gezmeyi tercih eden Malezyalı turistler, otellerimizdeki dolulukların düşmeye başladığı bu tarihlerde sektörümüze can suyu olabilir. Malezya ve diğer Asya ülkelerinden, ülkemize gelecek turist sayısının artmasını istiyorsak, bu pazarlara karşı kaliteli ve standart hizmet anlayışını devam ettirmeliyiz. Bu noktada, turizmcilere büyük görevler düşüyor” diye konuştu. Gelecek yıl, Çin’deki turizm fuarının da aralarında olduğu fuarlara katılacaklarını belirten Recep Arifoğlu, aynı zamanda Avrupa ülkelerindeki mevcut turizm fuarlarında da yer alacaklarını ifade ederek, ülkemizin dünya genelinde tanıtılmasına katkı sağlamayı sürdüreceklerini anlattı.
“Turizm markasıyız” kavramına vurgu yapılmalıdır
Yurtdışı tanıtım ve pazarlama çalışmalarında “Turizm markasıyız” kavramına vurgu yapılması gerektiğinin altını çizen Recep Arifoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Dünyanın sayılı turizm markalarından birisi olan Türkiye’nin, yurtdışındaki tanıtım ve pazarlama çalışmalarında, “güvenliyiz” yerine “turizm markasıyız” vurgusu ön plana çıkartılmalıdır. Sahip olduğumuz tarihimizi, kültürümüzü, eşsiz lezzetlerimizi ve misafirperverliğimizi, dünyada henüz keşfetmeyen milyarlarca insan var ve onlara tanıtmaya devam etmeliyiz” şeklinde konuştu.
Ülkemizin tarihi ve kültürel potansiyelinin ön plana çıkartılması gerektiğini anlatan Recep Arifoğlu, şunları kaydetti: “Türk turizmini, deniz-güneş-kum üçgeninin yanı sıra; tarihi, kültürel, doğal zenginliklerimizin daha fazla keşfedilmesi üzerine kurgulamalıyız. Tarihe, kültüre, doğaya saygısı olan, topluma karşı sorumluluğu bulunan, korumacı bilinci bulunan bir stratejiyle; kültürel değerlere sahip çıkan turistleri ülkemize çekmeliyiz. Aynı zamanda, turizmde rekabetçi kalmayı istiyorsak, gelen turistlerde yeni bağımlılıklar yaratabilecek işler çıkartmalıyız” dedi.
Doluluklar, beklentilerin üzerinde gerçekleşiyor
Bu yıl dolulukların beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini belirten Recep Arifoğlu, grubun bünyesinde İstanbul’daki BW PLUS The President Hotel, BW Citadel Hotel, Avrupa Residence Suites ve Radisson Blu Hotel Kayseri otellerinin olduğunu söyledi. Özellikle İstanbul’daki otellerde Ortadoğu ülkeleri ve Afrika’dan ciddi oranda misafir ağırlıklarını da anlatan Recep Arifoğlu, gelen turistlerin yaptığı harcamalarla, ülkemizin bu yılın Ağustos ayında gerçekleşen %5,1 büyümesine katkısı olduğunu sözlerine ekledi.