Kısırkaya’nın daha önce köy statüsünda olması nedeniyle sahildeki plaj, köy tüzel kişiliği tarafından işletiliyordu. Son yerel seçimden önce Sarıyer’in 8 köyünün mahalle statüsüne geçirilmesiyle Kısırkaya’daki plaj kapatıldı ve denize girilmesi yasaklandı. İBB sorumluluğunda bulunan sahilde denize girilmemesi için de tabelalar dikilip, uyarı broşürleri dağıtıldı. Ancak girişte herhangi bir ücret ödenmediği için özellikle kalabalık gruplar halinde denize girmek için gelenlerin felaketi kaçınılmaz oluyor.
ALINAN ÖNLEMLER YETERLİ GELMİYOR
Sarıyer Zekeriyaköy Jandarma Komutanlığı da bölgedeki boğularak meydana gelen ölüm olaylarının önüne geçmek için değişik önlemlere başvursa da her haftasonu binlerce kişinin buraya akın etmesi engellenemiyor. Jandarma tarafından oluşturulan atlı timlerin denize girenleri uyarması da fayda etmiyor.Öte yandan İstanbul’un değişik semtlerinden Kısırkaya’ya denize girmek ve piknik yapmak için gelen vatandaşların burayı tercih etmesinin en önemli nedeni ise özel plajların ücretlerinin çok yüksek olması ve içeriye yiyecek içecek alınmaması. Bu nedenle Kısırkaya sahilinde hem mangal yakıp hem de denize giren vatandaşlar keyifli bir gün yaşamaya çalışırken, meydana gelen boğulma olayları günlerini zehir ediyor.
ÇEVRE KİRLİLİĞİ YARATIYORLAR
Diğer taraftan bazı vatandaşların piknik yaptıkları yeri çöplüğe çevirip, tüm atıklarını geride bırakarak gitmesi de sahilde çevre kirliliği sorunu yaratıyor. Hem boğulma hem de çevre kirliliği konusunda gazetemiz Kent Yaşam’da defalarca haber yayınlamış olsak ve arşivimiz burada çekilen görüntülerle dolu olsa da sorumsuz vatandaşların yarattığı bu sorunlar halen varlığını devam ettiriyor.