Bu yıl 9 gün sürecek olan kampa 10 ayrı ilden 19 genç katıldı. Kampçılar kamp süresi boyunca Nazım Hikmet ve Dünya Şiir Antolojisi’nden seçilecek başka dünya şairlerinin eserleri ile tanışarak okudukları üzerinde düşünce geliştirme ve yazma becerilerini geliştirecek. Gün içerisinde resim, ritim atölyesi, drama, yaratıcı okuma, masal, barış eğitimi, yüzme, fotoğraf atölyesi gibi aktivitelerle de eğlenceli vakit geçirme fırsatını yakalayacak. Açılışta Nazım Hikmet ailesini temsilen konuşma yapan Gündüz Vassaf :“Burada herkes Nazım Hikmet ailesinden, Türkiye’nin 80 milyonu Nazım Hikmet ailesinden... Bugün hepimiz konuştuğumuz Türkçeyi Nazım Hikmet’e borçluyuz. Onun yaptığı en büyük devrim, Türkiye’ye getirdiği en büyük katkı, hapishanede yattığı yıllarda Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanlardan duyduğu Türkçe ile Memleketimden İnsan Manzaraları ve Kuvay-i Milliye Destanı’nı yazmış olmasıdır. Nazım Hikmet’ten önce Türkçemiz çok farklıydı. Fakat hepsinden önemlisi Nazım Hikmet, bir umut şairiydi. Toplumumuz hatta dünya zor günlerden geçiyor olabilir; ama kimsenin umudunu kesmeye hakkı yok. Umutsuzluk bir hastalık gibi çok çabuk yayılan bir şeydir. Nazım Hikmet bir umut şairiydi. Kampçı arkadaşlarımız sizlere söylüyorum her ne olursa olsun umudunuzu hiç kaybetmeyin. Burada umudunuzu bizimle paylaşmaya geldiğiniz için de teşekkür ediyorum. Bu kampın yapılmasına katkı sunan herkese ve Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e teşekkür ediyorum.” dedi. Gündüz Vassaf’dan sonra sözü alan Adalar Vakfı Başkanı Halim Bulutoğlu ise şunları dile getirdi: “Ben bu organizasyonun bir parçası olan kurum adına değil, organizasyonun tamamı için konuşmak istiyorum. Bu yıl gerçekleştirilen kampın ikincisi, en başta Kartal Belediyesi’nin organizasyona sahip çıkması sayesinde yapılabildi. Tabiî ki bunun yanında Adalar Kent Konseyi ve Adalar Vakfı’nın da katkısı büyük. Bu yıl bir de Toplum Gönüllüleri Vakfı bizlere destek verdi. Bu kampın umutları büyütmesini diliyorum. Bütün destek veren kurumlara teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürümüzü de Kartal Belediye Başkanımız Op. Dr. Altınok Öz’e etmek istiyorum. Onun desteği, vizyonu olmasa bu kamp gerçekleşemezdi.
“Aşureyi güzel kılan; ayrı ayrı birçok güzel tadın bir araya gelmesidir”
Aşuredeki çeşitliliğin kendisine tat katmasından, her bir malzemenin ayrı bir renk, ayrı bir ahenk olduğundan yola çıkarak toplumdaki çeşitliliğin de zenginlik olduğuna vurgu yapan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, ”Hepiniz hoş geldiniz. Çok yakında Muharrem ayını anacağız. Muharrem ayı denince akla ilk aşure geliyor. Aşure, bizlere özgü çok güzel bir yiyecek. Fakat aşurenin en önemli yanı ayrı ayrı birçok güzel tadın bir araya gelmesi ve birlikte çok daha güzel bir tat yaratmasıdır. Türk toplumu çok kültürlü, çok yapılı bir toplumdur. Aynı aşurede olduğu gibi birçok farklılığın bir araya gelmesinden oluşuyoruz. Bu farklılıklardan çok büyük fayda sağlamamız lazım. Eğer aşureye giren bir tadın bozuk olması aşurenin bütün tadını bozacaksa, bu tadın bozulmasına siz gençlerin izin vermemesi gerek. Geçmişini bilmeyen, geleceğine emin adımlar atamazlar. Kartallı Kazım’lar diye bir grup oluştu, Cumhuriyet Miting’lerine gidiyorlar. Bir otobüs ayarladık Samsun Mitingi’ne gidiyor. Ladik’te otobüs mazot almak için duruyor. Otobüsün önünde “Kartallı Kazımlar” yazıyor. Oradaki çalışan bizimkilere soruyor -Bu kadar Kazım’ı nasıl topladınız?- diye. Bunu soran çalışan Nazım Hikmet’in Kuvay-i Milliye Destanı’nı bilmediği için geçmişini bilmediği için soruyor bu soruyu. Nazım, Kuvay-i Milliye Destanı’nda birçok kişiden bahseder bunlardan birisi de Kartallı Kazım’dır. Kartallı Kazım, Anadolu’da Kurtuluş Savaşı’nı verirken İngiliz ajanı Mansur’un öldürülme emrini veren Yahya Kaptan’ın görevlendirdiği kişidir. O dönem Kartal’da yaşayan İbrahim Göleber adında bir çiftçidir. 1940 yılında cezaevine düşer ve 1941 yılında Nazım Hikmet’le ayını koğuşta kalır. Nazım Kuvay-i Milliye Destanı’nda Kartallı Kazım’dan bahsetmiştir. Nazım Hikmet’in kendi eli ile yapmış olduğu Kartallı Kazım portresi, şu an Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nde Genel Başkan’ın odasında asılı duruyor. Demin söylediğim gibi Nazım Hikmet bu toplumun her kesimine ses vermiş biridir. Nazım Hikmet’i iyi tanımanızı temenni ediyorum. Bu kampın sizlere çok şey kazandıracağını düşünüyorum. Gençler! Sizler hayatın en önemli bölümündesiniz, bir süre sonra üniversiteye gideceksiniz. Yaptığınız işi sevin ve ondan zevk alın. O zaman hem siz kazanırsınız hem ülke kazanır. Hepinize iyi akşamlar diliyorum.” dedi.
Konuşmaların ardından gençler müzik eşliğinde dans etti. Programa canlı heykeller eşlik etti.