Suudi Arabistan ve Mısır başta olmak üzere Körfez ülkelerinin Katar’ı siyasi ve ekonomik yaptırımlarla abluka altına almasını da değerlendiren Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
"Katar ile imzalanan anlaşmaların TBMM’de 8 Haziran günü rutin onayı, görülen odur ki bazı çevreleri rahatsız etmiştir. Katar’da kurulacak Türk üssünün Körfez ülkelerinin güvenlik ve istikrarına destek vermekten başka bir hedefi yokken, durduk yere bir kaşık suda fırtınalar koparanları anlamak şüphesiz mümkün değildir. Dünya Doha’dadır. Yedi düvel komşu coğrafyalara demir atmıştır. Peki, Türkiye, üstelik eski hakimiyet havzalarında niye olmayacaktır? Neyimiz eksik, neremiz yetersizdir? Özellikle ana muhalefet partisi CHP’deki var olan kompleks, aşağılık duygusu, her şeye kulp takma kurnazlığı nasıl ve ne şekilde izah edilecektir? Ne yapsaydık, ülke olarak bölgesel ve küresel gelişmelerin akıntısına hiçbir irade göstermeden kendimizi teslim mi etseydik? Türkiye’nin Musul’da kurduğu Başika Kampı için aynı masalı dillendirdiler. Fırat Kalkanı Harekatı başlayınca da benzer itirazları seslendirdiler. Türkiye’nin Orta Doğu’da ne işi var diyen, Doha’da ne yapacak tartışması çıkaran başta CHP olmak üzere, malum çevrelere açıklıkla sormak istiyorum: Türkiye’nin bölgede pozisyon alması gözünüze batıyor da, ABD’sinden Almanya, Fransa ve Birleşik Krallığı’na kadar birçok ülke niçin dikkatlerinden kaçıyor? Kimlerin nam ve hesabına çalışıyorsunuz? Eğer yürekliyseniz, eğer minderden kaçmayacaksanız, eğer sıkıyı görüp araziye uymayacaksanız; ABD’ye ne işiniz var Orta Doğu’da deyin de endamınızı görelim, adamsınız diyelim. CHP’nin cesareti varsa Rabia polemiğine değil, emperyalizmin bölgeye kurduğu kanlı rampalara kafa yorsun, bunu dert edinsin."